Pencereme doğuyor gün.
Ayak ucuma samimiyetsiz ışıklar süzülüyor.
Buz gibi kokuyor hava, su, toprak…
Soğuk, odamın duvarlarından ta içime işliyor.
Bir kar topu yapıp kışın suratına fırlatıyorum.
Uyanıyorum.
Önce pencereme doğuyor gün.
Nefret ediyorum güneşten
Ve saçtığı o sarı ışıktan.
Yüzüme vuruyor ışığı
Aralık kalan perdenin arasından.
Perdemi güzelce örtüyorum.
Penceremin aralığından giren
Tüm soğuğu kovalıyorum.
”Defolun odamdan!”
Nefret ediyorum kıştan.
Gördüğüm her kardan adamın
Burnunu koparıp yiyorum.
Soğuktan donuyorum.
Nefesim bile titriyor.
Ağzımdan çıkan her bir nota
Bir kar tanesine tutunuyor,
Çatlıyor ve yok oluyor.
Sesim donuyor,
Bağıramıyorum.
”Yok mu sesimi duyan?”
Nefret ediyorum kardan adamlardan.
Nefretten bir top yapıp
Karlara fırlatıyorum.
”Haydi, takın öfkenizi de nefret topu oynayalım.”
Birinin ensesinden soğuk nefretler bırakıyorum.
Bunu yapmamdan nefret ediyor.
İçi ürperiyor.
Tam yüzüme fırlatıyor koca nefretini.
Gözüme kaçıyor bir büyük nefret topu.
Oyun bitiyor.
”Allah kahretsin sırılsıklam olduk!
Her yanımızdan nefret suyu akıyor oluk oluk.”
Eve giriyoruz ve buzdan duvarlara ellerimizi uzatıyoruz.
Soğuktan kıpkırmızı olmuş ellerimiz canımızı yakıyor.
Nefret oyunu canımızı yakıyor.
Gözlerime nefretler kaçtı.
Hala gözüm acıyor.
Nefretlerimizi çıkarıyoruz.
”Camdan bile bakasım gelmiyor.”
Pencereyi söküp atıyorum.
Eve resmen kış yağıyor.
Evim donuyor.
Olmayan penceremden içeri
Kara kara kışlar doluyor!
Kardan bir pencere yapıyorum.
Kardan bir karyola…
Kardan bir yastık…
Devasa bir kardan adamım artık!
Kardan yuvamda huzurlu bir uykuya hazırlanıyorum.
Kar gibi beyaz ayı görüyorum.
Kardan pencereme ay ışığı vuruyor.
Nefret ediyorum aydan
Ve saçtığı o parlak ışıktan.
Yüzüme vuruyor ışığı,
Uyuyorum.
Abonelik
14 Yorumlar
Eskiler