fbpx

“Gidene mi zordur, kalana mı?” diye sorarlar hep. Peki mecbur kaldığı için gidenler olamaz mı? Sevip de sevilmeyenler, emek verip değersizleşenler, gitmekten başka çaresi kalamayanlar… Koskoca geçen günler, aylar belki de yıllar gidene de kolay olmuyor kalan sevmedikten sonra. Sevgi ve Umut 4 senelik sevgiliydi ve birbirlerini çok seviyorlardı. Bir süre önce nişanlanmak için bankadan kredi çekmişlerdi. 6 ay sonra nişanları vardı. Umut sevgiyi çok seviyordu ve ona çok güveniyordu. Beraber mobilya, beyaz eşya baktıkları bir gün birlikte çay bahçesine oturdular. Çay içerken denizi izlediler. Sevgi “Ben lavaboya gideyim, sonra da kalkalım.” dedi.  Umut “Tamam.” dedi. Sevgi telefonunu masada unutup lavaboya gitti. O sırada telefona mesaj geldi. Ekranın ışığı yandı. Numara tanıdıktı. 22 yıllık çocukluk arkadaşı Onur “Aşkım, Umut mu yanında?” yazmıştı. Beyninden vurulmuşa döndü, çok öfkelendi, bunu nasıl yapabilirlerdi? Sevgi gelmişti, Umut da “Hadi kalkabiliriz aşkım.” dedi. Umut telefonu uzattı. “Bana bunu açıkla.” dedi. Sevgi ne diyeceğini bilemedi. Huzursuz bir sessizlik çöktü. Umut ağlıyordu, “Ben seni sevmiştim, biz evlenecektik. Her şey istediğin gibi olsun diye dünya kadar borca girdik. Nasıl yaparsın? Hem de en yakınımla…”. Sevgi “Onur’u seviyorum Umut, lütfen beni anla. Çok uzak durmayı denedim, olmadı. Her seferinde daha çok bağlandım, ona kızmakta haklısın, sen çok iyisin bu güne kadar bana çok güzel şeyler yaşattın, üzgünüm.” dedi. Umut’un elleri titriyordu. Alyansını çıkardı, “Bu iş bitti, Onur’la sana mutluluklar.” dedi. Masadan kalktı, ağlıyordu. İtalya’ya uçak bileti aldı, eşyalarını toplamak için eve gitti. Öfkeden deliye dönmüştü. Duvarın dibine çöküp saatlerce ağladı, 4 yıllık sevdiği evleneceği kadın, 22 yıllık çocukluk arkadaşı… Gitmekten başka çaresi kalmamıştı.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Yazar sayımızın 300’ü aştığı şu günlerde hevesli yazarlarımıza yol gösterebilmek veya en azından daha kaliteli içerikler üretebilmeleri adına bazı ipucular vermek için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Bu yazı boyunca bir dijital içeriğin nasıl yazılması gerektiğinden bahsedeceğim. Bublogta içeriklerinin bir kısmı şiir ve denemelerden oluşuyor ve bu yazıda söyleyeceğim şeyler bu içerikler için çok […]
Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]