Olduğunuz yerde, bulunduğunuz mekanda bir dakika durun ve şunu düşünün. Ben ne yapıyorum? Ben ne istiyorum? Her şeyi bir dakikalığına kenara fırlatın. Gün içinde uyandığınız andan itibaren düşünün. Ben tüm gün, tüm hafta, tüm ay, tüm bir sene ne yapıyorum? Bu sorgulama sonucuna göre kendiniz için mi yoksa başkalarını mutlu etmek için tüm zamanınızı harcıyorsunuz bunun farkına varın. Daha sonra ne istediğinizi düşünün. Bu şekilde başlamamın bir nedeni var tabii ki.
Toplum olarak belirli sözlü veya sözsüz birçok doğrudan kabul görmüş olgularımız var. Örneğin onlarca yıldır doktorluk mesleği her şekilde toplumda kabul görüyor. Biri eğer size mesleğinizi sorduğunda doktor olduğunuzu söylerseniz karşınızdaki insan sizi tanımadan direkt olarak saygı duyacaktır. Sorgusuz, sualsiz. Bir başka örnek vereyim. Eğer yolda karşılaştığınız herhangi birine tesisatçı olduğunuzu söylerseniz muhtemelen karşınızdaki kişi “mesleği gereği” sizden üst seviyede olduğunu düşünecek ve sizi dinlemeye odaklanmayacak bile. Çünkü maalesef toplumumuzda tesisatçı ve doktorun aslında aynı öneme sahip olduğunu, biri olmadan diğerinin hayatının zorlaşacağını kavrayan kişi sayısı çok az. Kime sorsanız insanları bu şekilde sınıflandırmak yanlış. Peki 2021 yılında tüm dünya bir senedir eve kapanmış pandemi süreciyle boğuşurken; tüm planlarımız, hayatlarımız değişmişken biz neden hâlâ insanları ötekileştirmekle, insanları aşağı görmekle uğraşıyoruz? Tüm her şeyin geçici olduğunu, hayatın bomboş ve anlamsız olduğunu anlamamız için daha ne gerekiyor? Dünyanın bir tarafında insanlar daha iyi bir yaşam sürdürebilmek amacıyla çocuklarını terk ediyor. Çocuklarını uyurken bırakıyor bir daha görmemek üzere. Bir diğer tarafında ise insanlar sırf ten renkleri farklı diye hâlâ ve hâlâ ötekileştiriliyor. Bu sıra çokça duyduğumuz bir kuşak var: Z kuşağı. Birçok insanın söylediği gibi Z kuşağının her şeyi değiştireceği söyleniyor. Umarım değiştirirler.
Yazının başındaki kendinizi sorgulayın dememin sebebine gelecek olursak. Bu hayatta hangisi olmak istiyorsunuz? Kim olmak? Ne olmak? Evet birçok şey olabilirsiniz. Yeteneğinize göre iyi bir meslek, iyi bir gelecek; her ne istiyorsanız. Dünya üzerinde siz şu yazıyı okurken bile birçok şey oluyor. Önemli olan hangi tarafı seçeceğiniz. Gerçek mutluluk ne para ne pul ne de maddi bir şey değil. Gerçek mutluluk manevi ve baki olandır. En azından bize söylenen bu. Her attığınız adımda kendinizden emin ve gerçekten ne istediğinizi bilerek yürüyün. Hayat geçici mutluluklar için çok kısa. Umarım hepimiz bir gün gerçek mutluluğu buluruz. Bulduğumuzda onu bırakmayacağımıza eminim ve umarım dünya gelecekten daha iyi bir yer olur. Hepimiz için adil ve eşit. Kimsenin açlıktan ölmediği, kimsenin çocuğunu terk etmek zorunda kalmadığı bir yer olur.
Sevgiler.