Hani gözlerimiz kucaklaşsaydı bi’ an
Başka bi’ yolumuz olsaydı yürüyecek
Başka bi’ yüzyılın saadetli bir gününde karşılaşmış olsaydık eğer
Dudakların uyandırabilseydi
Kara bir büyüyle kapanan gözlerimi
Mutluluk kaçınılmaz olurdu bizim için hiç şüphesiz
Bu zalim yüzyılın kirli mevsimlerinde
İhtimallerin gölgesinde kalmış iki meczup gibiyiz senle ben
Zamandan kapanmaz yaralar almışız
Takvimlerin cılız yapraklarından uçaklar yaparak
Bütün aşıkları kavuşturmuş da limanlar
Biz yanlış garlarda
Yanlış treni beklemişiz
Bana tümüyle yabancı olan kokunun yokluğunda
Dünyanın kararması ne tuhaf
Şurada bi’ boşluk var
Sonra boğazım düğüm düğüm…
Halbuki ben en çok sana koşmayı sevmiştim
En çok sana yetişmiştim tüm dünyayı boşlayarak
Şimdi nasıl dizginlerim ben
Kara sularla boyanan bu ayakları
Sonra kalbime ne derim
Kalbim ki
Geri dönülmez yollarda ismini sayıklayarak
Nasıl döner ki bi’ insan gittiği yerden
Tüm gemileri yakmışsa üstelik