Şehir uykudaydı. Karanlık bütün boşlukları doldurmaya meraklıydı. Gece bunu severdi, sessizliği. Öyle ki yüksek sesle konuşmaya cesaret edemezdiniz, fısıltıyı icat eden geceden başkası değildi.
Üstümüzü örtmeye bayılırdı. Yavaş yavaş indirirdi göz kapaklarımızı. Gece, karanlığı serbest bıraktığında, dışarıda fazla durmak istemezdiniz. Tekinsizlik de fırlamış olurdu yerinden. Gecenin çocukları, ürkütücü görünebilir fakat aslında zararsızdır.
Geceyi sevenler, uykuyla harcamak istemezdi onu. Gün doğana dek tadını çıkarmayı seçerlerdi. Gecenin gizemini tam çözdüğünüzü sandığınız an, engin güneşin tüm ihtişamıyla, sonsuz sıcaklığını paylaştığına tanık olurdunuz.
Güneş sizi büyüler, ısıtır, uykunuzu getirir, neden olur bu? Çok düşündüm. Gevşetir ve sakinleştirir. Güneş oradaysa, henüz hiçbir şey bitmemiştir. Sarı sıcak kanatlarıyla canlandırır, umut verir. Güneşin altındayken üzülmek için sebep yoktur.
Niyetim asla onları karşılaştırmak değil haşa ne haddime! İkisini de yaşamak isterken, uykuyu elinden kaçıranlardanım ben. Oysa uyku kişisel bir maceraymış. Allah sıkılmayalım diye rüyaları yaratmış. Ama ne rüyalar, bir film gibi içinde gezinirken biz, bilinçaltımız, zihnimizi şifalarmış. Herkes görevinin farkında. Herkes görevinin başında. Her şey yerli yerinde.
Gece karanlıktan korkanlar, gündüz ışıktan rahatsız olurlar. Huzursuzluk gecede, gündüzde değil, içimizde. Fakat huzursuzluk bir görevli değil bir işgalci. Onu biz davet ettik, ona yardım ettik. Biz izin vermediğimiz sürece zihnimizde barınamaz negatif düşünceler.
İçten hissedilen minnettarlık ile kaybolmayacak huzursuzluk yok bu dünyada.
Sahip olduklarımız, hayatımızı yaşanılır kılan, “Şükürler olsun ki var.” dediklerimizi şöyle bir aklımızdan geçirelim bakalım. Buna yediğimiz içtiğimizi, soluduğumuz havayı, bedensel, ruhsal sağlığımızı da ekleyelim. Öyle ya da böyle illaki şükredilecek şeyler buluruz.
Bunu alışkanlık hâline getirirsek de uykusuz geceler, yerini tatlı rüyalara bırakır. En nihayetinde geceyle gündüzü barıştırabiliriz.
Öncelikle siz, iyi ki varsınız. Ve iyi ki dedikleriniz, iyi ki varlar. Gecemiz, günümüz kadar güzel geçtiği için şükürler olsun. Bu an’ı benimle paylaştığınız için şükürler olsun.