“Irreversible”, yönetmenliğini Gaspar Noé’nin yaptığı 2002 yapımı dram/suç filmidir. Filmin başrollerini , Monica Belluci ve Vincent Cassel paylaşıyor. Filmin konusu, “kabaca” Marcus adlı başkahramanımızın , sevgilisi Alex’in tecavüze uğraması ve Marcus’un tecavüz edeni bulmaya çalışmasıdır.
Filmin konusu çok basit görünebilir ancak; yönetmenin hikayeyi işleyişi, kullandığı baş döndürücü kamera açıları, bazı kötü ve rahatsız edici sahnelerle baş başa bırakması aklınızdan hiç çıkaramayacağınız bir film olmasını sağlıyor. Ayrıca yönetmenin, “hikayeyi tersten anlatma yöntemi”ni kullanması filmi etkileyici kılıyor.
Şimdi biraz ayrıntıya girelim. Film; iki adamın birbirleriyle konuşmasıyla başlıyor ve ardından adıyla manidar(!) “Rectum” adlı bir barda, bir adamın hararetli bir şekilde birini aradığını görüyoruz. “Rectum” sahnesinde ve sonrasında da kullanılan -yukarıda da bahsettiğimiz- baş döndürücü kamera açıları izleyicinin başını döndürüyor ve ortamın iğrençliğini iliklerimize kadar hissetmemizi sağlıyor. Bununla birlikte başkahramanın, sinirli ve aceleci tavrı bize de yansıyor. Olaylardan, filmlerden, oyunlardan vb. şeylerden kolay etkilenen kişiler, bu sahnede -tabiri caizse- domur domur ter dökebilir. “Rectum” sahnesi bittikten sonra da filmdeki kargaşa ortamı devam ediyor ve sahneler geçtikçe film , iyice rayına oturmaya başlıyor. Çünkü ilk sahnelerde -özellikle başlangıçtaki konuşmada- pek bir şey anlaşılmıyor. Kafamızda “Bu adam kim? Neden bu kadar sinirli? Neden burada ve neden birinin peşinde?” gibi sorular beliriyor ancak her sahne geçtiğinde film yavaş yavaş oturuyor ve konuyu, yavaş yavaş rayına oturtmasıyla birleşen “hikayeyi tersten anlatma yöntemi” izleyicinin merak duygularını kamçılıyor.
Film ilerledikçe “Galiba rahatsız edici sahneler bitiyor.” derken başka sahnelerle karşılaşıyoruz ancak ilk 1 saatin sonunda öyle bir sahne var ki işte o sahne filmi kapatmanıza neden olabilir ancak bunu yapmanızı önermem. O sahnede filmin başından beri kullanılan baş döndürücü kamera açısının tam tersine durağan bir kamera açısı kullanılarak bizlere sahneyle değil de sanki gerçekten biz de oradaymışız da bir şey yapamıyormuşuz hissini uyandırıyor. Aslında bu sahneyi haberlerde sık sık duyuyoruz ancak filmin bizi, bu sahneyle baş başa bırakması hepimizin o duruma düşen insanlarla biraz olsun empati kurmamızı sağlıyor. “Bu sahnede ne var?” diyeceksiniz : Yazımızın başında da “kabaca” belirttiğim sahne aslında “ayrıntısına” kadar bizlere aktarılan tecavüz sahnesi. Bu sahne bittikten sonra artık filmde rahatsız edici sahneler bitiyor ve olayın öncesi anlatılıyor.
Yukarıda da belirttiğim gibi filmin ilk 1 saati ve özellikle ilk 1 saatin son dakikaları oldukça rahatsız edici sahneler içermektedir. Bu durum , filmi yarıda bırakmanıza neden olabilir ancak bunu -yine- yapmamanızı öneririm çünkü film; gerek konuyu gerçekçi bir şekilde işlemesiyle, gerek sahnelere uygun müzikleri ve uygun kamera açılarıyla, gerek etkileyici oyunculuklarıyla, sevseniz de sevmeseniz de, hafızalarınızdan silemeyeceğiniz bir film.
Eğer filmi izlerseniz size önerim: Filmi dikkatli izleyiniz. İyi seyirler.