Evden Uzakta konseptiyle ilerleyeceğimiz serinin ilk yazısına hoş geldiniz. Bugün sizlerle birlikte küçük(!) bir uzay yolculuğunun ilk adımlarını atıp, dünyada bulunan bir akıllı yaşam formu olarak ne kadar önemli olduğumuzu göreceğiz. Kemerlerinizi bağladıysanız başlayalım!
Uzun zamanlar boyunca uzay hakkında arayış içerisinde olan -bizi bu noktaya getirdikleri için kendilerine teşekkür ediyoruz- ve evrenin Dünya etrafında döndüğünü iddia eden bilim insanlarının aksine Güneş Sistemi, içerisinde adından da anlaşılacağı üzere, henüz gençlik yıllarını yaşayan bir yıldız olan Güneş, Güneş’in yörüngesi etrafında dönen 8 gezegen, yine Güneş’in yörüngesinde dönen 5 cüce gezegen, gezegenlerin ve cüce gezegenlerin yörüngesinde olan uydular, asteroitler, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve bunlarla birlikte sayılabilecek bir sürü farklı cisim bulundurur. Tabii ben de Galileo’nun yalancısıyım. Aforoz edilmeden konuya bağlı kalacak olursak, bu sistemde Güneş’in yörüngesinde bulunan cisimleri Gezegenler, Cüce Gezegenler ve Küçük Güneş Sistemi olmak üzere üç genel başlığa ayırabiliriz.
Sistemde bulunan 8 gezegenin Güneş’e olan yakınlıkları baz alınarak sıralanan ilk dört gezegeni yer benzeri iç gezegen, sonraki dört gezegeni ise gaz devi dış gezegen olarak ikiye ayırabiliyoruz. Bu iki grubun arasında ise metal içerikli asteroitlerden oluşan asteroit kuşağı bulunuyor. Güneşten ve gaz devi dış gezegenlerden uzaklaşınca karşımıza Kuiper Kuşağı çıkıyor. Kuiper Kuşağı buzsu cisimlerden oluşuyor. Bence Güneş’ten fazla uzak olduğu için oraların soğuk olduğu çıkarımını yapabiliriz. Yolculuğumuzun şimdiki kısmında gezegenlere kısaca göz atalım. Latince adları ile birlikte Güneşe(sol) en yakın olan gezegen ile başladığımızda listemize sırası ile Güneş Sisteminde,
–Merkür (Mercurius, Sol1)
–Venüs (Venus, Sol2)
–Dünya (Terra, Sol3)
–Mars (Mars, Sol4)
–Jüpiter (Jupiter, Sol5)
–Satürn (Saturnus, Sol6)
–Uranüs (Uranus, Sol7)
ve en son olarak Neptün (Neptunus, Sol8) bu olağanüstü büyüklükteki sistemin birer parçası olarak milyonlarca yıldır görevlerini idame ettiriyorlar. Bu gezegenlerin Güneş Sistemi’ndeki yörüngelerine oturmadan önce zorlu yollardan geçtiğini, şanslı olmasalardı şu an parçalarının çok uzaklarda olabileceğini unutmamak gerek. Kısacası eğer bir gezegen olacaksak bu devirde olmamızda fayda var!
Hakkında daha evrende kapladığımız alan kadar -neredeyse hiç denecek kadar- konuştuğumuz Güneş Sistemi’nin sonuna geldik. Sistem içerisindeki cisimleri daha detaylı olarak inceleyeceğimiz yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın!