Latincesi “Et tu, Brute?” olan deyimin Türkçesine birçoğumuzun kulak aşinası var. Aslında günlük hayatta da hâlâ kullanımı yaygın olan bu kalıp, genellikle sevdiğimiz ya da kötülük beklemediğimiz bir dostumuz tarafından ihanete uğradığımız zaman kullanılır. –Sen de mi Brütüs?- Roma’nın efsane lideri Jul Sezar, kendisine suikast düzenleyen senato üyelerinin arasında yetiştirdiği ve büyüttüğü Brütüs’ü görünce Sezar’ın ölmeden önceki son sözleri olarak tarihin sayfalarında yer aldı. Fakat bu olay tam olarak böyle mi yaşandı kesinliği tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Nitekim bu sözün Shakespeare tarafından “Julius Caesar” adlı kitabında kullanmasıyla ünlendiği bilinmektedir. Tabii ki Jul Sezar’ın ölümü sadece bu deyimle ibaret değildir. Ünlü imparatorun ölümüne giden yola geniş bir pencereden bakalım.
Dünya tarihinin en etkili insanlarından birisi olarak kabul edilen Jul Sezar, iyi bir hatip olmanın yanı sıra iyi bir yazar olarak da bilinmektedir. Sezar’ın hayat ile ilgili bilgilerinin neredeyse tamamı askerî seferlerini ve kendisi hakkında yazılar yazdığı “Yorumlar” adlı hatıralar kitabında bulunmaktadır.
MÖ 49 yılının 10 Ocak gününde Jul Sezar, Rubicon Nehri’ni 13. lejyon ile geçti ve Roma kanlı iç savaşının başlamasına işaret eden meydan okumayı başlattı. Roma yasalarına göre Rubicon Nehri’ne varmadan lejyon komutanları ordusunu dağıtmakla hükümlüdür. Fakat Sezar bulunduğu durum nedeniyle böyle bir hareketin kendisi için risk taşıdığını bilmektedir. Nitekim senato emirlerine karşı gelmiştir. Bu meydan okumayla birlikte ok yaydan çıkmış, Roma’nın kaderi yeniden şekillenme yoluna girmiştir. Cumhuriyet’in askerleri ile birer birer yüzleşen Sezar ciddi başarılar kazanmıştır. Bu başarıların getirisi ile birlikte özgüven kazanan Sezar, Roma’ya dönerek kendini “Dictator perpetuus” yani ömür boyu diktatör ilan etti. Ancak bu andan itibaren Roma, Sezar için daha tehlikeli bir yer hâline gelmiştir.
Halk başa geçen Sezar’a karşı sempati duyuyor ve çeşitli unvanlar ile hitap edip onu yüceltiyorlardı. Fakat Sezar ile senato arasındaki gerilim hiçbir zaman bitmemiş, aksine daha süratli bir hâl almıştı. Nitekim Sezar’ın senatoyu küçük düşüren tavırları, kendi suikastına giden yolda merdiven olacaktı. Bunun yanı sıra bir festival sırasında halktan biri Sezar’ın kafasına defne yaprağı ile sarılı bir taç geçirip “Sana bunu Roma halkı veriyor.” diyerek izleyenleri kışkırtmış ve birkaç çift gözün dikkatini çekmiştir. Festival alanından yükselen alkışlar ve haykırışlarla birlikte halk, Sezar’ı kral olarak selamlarken Sezar tacı bir kenara koyarak “Romalıların kralı yalnızca Jüpiter’dir.” demekle yetindi.
Sezar suikastının fitili senatör Casisus ve Brütüs’ün gizlice yaptığı görüşme sırasında yandı. Brütüs, Sezar’ın ölümünü bir tiranın yıkılışı olarak halka sergilemek istiyordu. Suikast da politik olmanın yanı sıra şiirsel ve estetik bir değere göre düzenlendi. Öncelikle suikastın gözlerden uzak bir yer olmasından ziyade herkesin gözü önünde düzenlenmesi daha etkili olacağı fikrine kapıldılar. Senato binasını ise suikastın yeri olarak belirlediler. Bunun sebebi ise senato binasına sadece senatolar girebiliyordu ki böylelikle kişisel korumalarından uzak kalan Sezar’ı öldürmek daha kolay olacaktı.
Jul Sezar MÖ 44 yılının 15 Mart günü öğleye doğru her zaman yaptığı gibi senatoya gitti. Büyük alanda yerini alan Sezar’a kalabalık bir senatör grubu yaklaştı. Önceden belirlenen bir işaret üzerine hepsi birden hançerlerini togalarından (eski Roma giysisi) çekerek Sezar’ın üzerine atladılar. Cassius ya da Casca’dan gelen ilk darbe Sezar’ı boğazından yaraladı. Her bir suikastçıdan bir tane olmak üzere 23 hançer yarasıyla yere yığıldı. Ve rivayete göre Brütüs’ü de suikastçıların arasında gören Sezar Türkçe anlamı “Sen de mi Brütüs?” olan “Et tu, Brute?” diyerek son nefesini verdi.