Adamlar tüm sistemi kendi kitaplarında kaleme almışlar. Sana anlatayım müsaitsen.
Zamanında çok kısa sürede popüler olan bir aksiyon dizisi vardı. Olaylar o dizinin ardından başlıyor. Sahipler -kendilerini bu şekilde isimlendiriyorlar- sadece tüm insanların ilgisini çekecek bir şey bekliyor. O da malum dizi. Önce diziyle alakalı bir uygulama yapıyorlar. Reklamlar, görüşmeler derken sanki dizinin orijinal sayfası oluyorlar. Ardından mobil uygulamayı piyasaya sürüyorlar. Bu uygulama telefona yüklendiği an kurbanları olmaman imkânsız demektir.
Uygulamayı indirmeye teşvik eden en büyük özelliklerden birisi de uygulamadan para kazanabiliyor olmak. Uygulamadan para kazanabilmen için en az iki kişiyi bu uygulamayı indirmeye ikna etmen gerekiyor. Asıl mesele uygulamanın indirilmiş olması zaten, kullanılmasa da olur. Ayrıca uygulama silinse bile etkisi devam ediyor ki silen kişiler yok denecek kadar az. Eğer arkadaşlarının içinde uygulamayı kullanmayan yoksa ve sen de para kazanma özelliğini açmak istiyorsan uygulamayı indirmeyen kişilerin yaklaşık konumlarını sana bildiriyor.
İlerleyen zamanda uygulamadan bağımsız zannedilen bir mesaj her cihaza gönderiliyor. Görev içerikli basit mesajlar bunlar. Mesaj gönderilen kişinin HES kodu sayesinde nerede olduğu bilindiği için konumuna uygun mesaj atılıyor. Hastane, alışveriş merkezi, okul, devlet kurumları fark etmeksizin bu mesajlar gönderiliyor. Varsayalım ki kullanıcı alışveriş merkezinde, sahipler gönderdikleri mesajda bulunduğu alışveriş merkezinin ismini de anarak her şeyden haberdar olduklarını belli ediyorlar. Bunu gören kullanıcı artık kontrolün elinden çıktığını düşünüyor. Mesajın kaynağının da indirdiği uygulama olduğu aklına bile gelmiyor. Ne de olsa basit bir dizi uygulaması.
Basit görevleri yapmaya başlayan kullanıcı neredeyse tamamıyla kendini teslim etmiş durumdadır. Ardından yavaş yavaş artan görev zorluğu insanların umurunda olmuyor. Ne görev verilirse yapıyorlar. Herkesi saran bu toplu görevlere dur çağrısında bulunanlar olsa da kimse onları dinlemiyor. Kullanıcıların içinde bir grup insan, onların da görevlerini yapan insanlar olduğunu söylüyor. Bunu söyleyenler tabii ki de sıradan kullanıcılar değil, puanları yüksek kullanıcılar, maskesiyle takılan sahiplerin görevlileri. Zaman içinde sadece görev verenler ve görevi üstlenenlerin var olduğu zannedilen bir toplum ortaya çıkıyor. İtiraz etmek fayda etmiyor artık. Toplumu elinde döndüren sahipler, artık dolaylı yoldan en zengin kesim oluyor. Tabii temkinli adım atmaları gerektiğini de bildiklerinden sunulan her görevde diken üstünde duruyorlar. Artan görev zorluğuna göre para alan kullanıcı, görev sunanların teslim ettiği karttan parasını kontrol edebiliyor.
Sunulan görevlerin sonuna doğru kazandığı tüm parayı ve birikimlerini verilen adrese göndermesi isteniyor. Eğer bu ağır görevi yaparsa kullanıcıya teslim ettiği ücretin üç kat fazlasını temin edeceklerini söylüyorlar. Güvenlerini tapar derecesinde teslim etmişler ya, kullanıcıların tamamına yakını görevi yapıyor. Sahipler vaatlerini yerine getirip kullanıcıya ödediği ücretin üç katını ödüyor. Bunu gören görevden çekinen kesim süre bitmeden önce gözü kapalı şekilde elinde avucunda ne varsa veriyor. Onlar da aynı muameleyle karşılaşıyor. Kullanıcı her şeyi bırakıp mesaj gelmesini bekleyen bir robot olmuştur artık. Zorlu görevin ardından tatlı ve basit birkaç görev daha yaptırılıyor. En son görev olduğu söylenmeyen görevde ise zorlu görevin aynısı tekrar karşılarına çıkıyor. Kullanıcıların tamamı görevi eksiksiz yapıyor. Aradan geçen bir hafta sonra farklı konumlardaki maskeli kullanıcılara ödeme gerçekleşiyor. Bu haberin hızlıca yayılmasının ardından tüm halk son bulmayacak bir bekleyiş içine giriyor.