fbpx

Anlamlar diyarından bir ‘Elif’ harfi dünyaya geldi. Elif’in manasına erenler her şeyi anladı; diğerleri hakikatten mahrum kaldı. Âşıklar, aşkın cezbesinden birer söğüt dalı gibi titredi; Bu da onların ‘Elif’i anlamalarına vesile oldu. Elif’in hakikatine erenler için birçok şey söylendi ama bunlardan hiçbiri gerçeği tam olarak açıklayamadı. Zira gerçeğin önünde birçok perde vardır ve asıl perde varlıktır. Varlıktan geçtiğinde perdeler kalkmaya başlar. Bunu idrak edenler, ancak Elif’in hakikatine erenler olur…”

Çok kullanılmayan bir deyim: Sevmeyi sevmek. En çok ona yakışır bu söylem. Sevmeyi onun kadar seven bir ikinci kişi yoktur yeryüzünde. Yaratılan her şey sevmekten kesinlikle geri durmaz.
Karacaoğlan ben bu düşü yoramam
Açıp defterimi yine düremem
Gelin iyi kıza kötü diyemem
İkiniz de benimsiniz sevdiğim
İşte onun sevmek konusundaki değişmeyen yaradılışı. İlkbahar geldiğinde çevreye kokular yayan çiçekleri, gökte dizim dizim turnaları nasıl severse kara kışta yağan lapa lapa karları, dondurucu soğukları öyle severdi.
Torosların da yazı yaz, kışı kış! İki mevsim güzellikte birbiriyle yarışır. Yörük çadırları kara kışta ayrı bir güzellik sergiler. Bu çadırlar iki özelliktedir: Üç direkli, çok direkli. Çok direklilere yöre insanları “sarı keçili” çadırı adını vermiştir. Dört köşeli görkemli çadırlardır. Dam gibidir. Kışın en soğuk günlerinde karlarla kucak kucağa yatarsın hiç de üşümezsin.
O günlerde Karacaoğlan’la sevgilisi Elif arasında sorunlar vardı. Oba beyinin oğlu onlara huzur vermiyordu. Bey oğlu olduğu için de üstesinden gelinmiyordu. Kararan bir dünyadan ak pak bir dünyaya çıkıverdi çadırdan. Dağ taş beyazlara bürünmüş. Bir de poyraz çıkmış mı yuvasından. Yörük ağzıyla tu desen yere düşmez. Yelin böylesine deli hoyraz (poyraz) derler o yörede. Karları söküp söküp yerlerinden savuruyor göklere deli poyraz. Kara çalıların üstünde domur domur parıldayan karlar yerlere dökülüyor, yerdeki karlar poyrazın önünde tozarak havalara savruluyor.
Fakat o da ne! Karlar tozarken Elif’in adını ünlüyor. Derken tüm sesler Elif’e dönüşüyor. Bir sevgi patlaması bu! Bu duyguyu türkülere dökmemek olamaz:

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye

Elif’in uğru nakışlı bir
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye

Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye

Evlerinin önü çardak
Elif’in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye

Karac’oğlan eğmelerin
Gönül vermez değmelerin
İliklemiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye

Türkü bitti, saz sustu. Ne var ki ses susmadı. Dağ dağ, koyak koyak, köy köy dolaşmaya başladı.

Gülşah Atasoy içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Gülşah Atasoy içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Yazar sayımızın 300’ü aştığı şu günlerde hevesli yazarlarımıza yol gösterebilmek veya en azından daha kaliteli içerikler üretebilmeleri adına bazı ipucular vermek için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Bu yazı boyunca bir dijital içeriğin nasıl yazılması gerektiğinden bahsedeceğim. Bublogta içeriklerinin bir kısmı şiir ve denemelerden oluşuyor ve bu yazıda söyleyeceğim şeyler bu içerikler için çok […]
Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]