fbpx

En sevdiğim ressam Edward Hopper. Nedenini anlayamadığım bir şekilde resimleri beni büyülüyor.

Edward Hopper Kimdir?

Edward Hopper f5cd1ef6

Amerika’daki şehir yaşamını resmettiği yağlı boya tablolarıyla tanınan Edward Hopper, 1882-1967 yılları arasında Amerika’da yaşamıştır. 1899’da liseden mezun olduktan sonra ebeveynleri, sanatsal tutkularını desteklemelerine rağmen, onu ticari illüstrasyon yapmaya teşvik etti. 1900’de New York Sanat Okulu’ndaki derslere kaydolmadan önce bir yıl boyunca New York City’deki Correspondence School of Illustrating’de okudu ve odağını güzel sanatlara çevirdi.

1906’da kısa süreliğine illüstratör olarak yarı zamanlı çalıştı ve sonraki dört yıl boyunca Paris ve diğer Avrupa şehirlerine üç uzun gezi yaptı. 1910’da Hopper, Greenwich Village’daki 3 Washington Square North’a taşındı. Yaşamının geri kalanında burada yaşadı ve çalıştı.

Sonraki on yıl boyunca, Hopper sanat dünyasında tanınmaya çalışırken, hayatını bir illüstratör olarak kazanmaya devam etti. İllüstratör olmak sevmediği ve daha sonra gizlemeye çalıştığı bir işti. Bu dönemde Hopper, resimlerini New York’taki bazı gösterilerde sergiledi.

Hopper, 1915’te baskıresim işine başladı ve yağlı boyaya devam etmesine rağmen, hem eleştirel hem de ticari başarıyı ilk elde eden sanatçının gravürleri oldu. Hopper, bu sıralarda sıradan yerleri bir yabancılaşma veya yalnızlık duygusuyla tanınabilir şekilde resmedebileceği bir stil geliştirdi. Resimlerinde insan figürleri, eğer görünüyorlarsa, yalnız ve dalgındır. Ressam bunu yaparken ışıklandırmayı ustaca kullanmaya başladı.

1923’te Hopper’ın altı suluboya resmi Brooklyn Müzesi’nin Uluslararası Suluboya Sergisi’ne kabul edildi ve müze Mansard Roof’u 100 dolara satın aldı.

mansard roof dc357c49

Ertesi yıl, tam zamanlı olarak resim yapmak için ticari işlerden vazgeçti ve kendisi de başarılı bir ressam olan Josephine “Jo” Verstille Nivison ile evlendi.

EdiaIA XsAEjFcO dcdcea8e

Jo, Hopper’ın sanatsal başarısı için vazgeçilmez olduğunu kanıtlayacaktı: Jo sadece onun kadın figürlerinin çoğu için poz vermekle ve onun suluboya çalışmalarını teşvik etmekle kalmadı. Aynı zamanda eserlerin gösterildiği yerler de dahil olmak üzere sanatsal üretiminin ayrıntılı kayıtlarını tutma görevini kocasından devraldı. Kime satıldıkları, Hopper’ın uzun kariyerinin etkileyici arşivini oluşturdu.

Yüzyılın ortalarında bazı eleştirmenler Hopper’ın gerçekçiliğinin altında yatan soyut yapıları görmede başarısız olmuş ve çalışmalarını reddetmişse de 1960’larda pop art ve fotogerçekçilikte çalışan yeni nesil sanatçılar Hopper’ın, çalışmaları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu iddia etti. Sanatçı ve eşi, sadece on ay arayla New York’ta öldü.

Resimleri arasında beni en çok etkileyense Nighthawks…

Nighthawks

Nighthawks by Edward Hopper 1942 93d621ec

Nighthawks’ın ana elementi, aydınlatılmamış bir sokağın hemen köşesinde bulunan iyi aydınlatılmış bir restorandır.

Restoranın içinde üç müşteri ve bir garson görüyoruz. Müşterilerden biri, tek başına ve elinde bardakla oturan orta yaşlı bir adam gibi görünüyor. Diğer iki müşteri, yan tarafta oturan bir erkek ve bir kadındır ancak açıkça kendi düşüncelerinde kaybolmuşlardır. Garson, dört karakterden daha aktif olanıdır ve görünüşe göre temizlik yapıyor veya içecek hazırlıyor. Yüz ifadeleri üzgün değil, mutlu değil, sadece gergin ve endişeli.

Nighthawks’ta belli bir dinamizm var; sanki sadece sessizliğe değil, lokantanın içindeki harekete de tanık olabiliyormuşuz gibi sanki, bir hikâye anlatılıyormuş gibi. Bu, Hopper’ın izleyicilere açık bir anlatı sağlamak değil, onları kendilerinin bir anlatı oluşturmasına teşvik etme niyetine uyuyor.

Resme bakarken oluşan bir başka izlenim de yalnızlık duygusudur. Hopper, röportajlarından birinde şöyle bir itirafta bulunmuştur: “Bilinçsizce, muhtemelen büyük bir şehrin yalnızlığını resmediyordum.”

İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında, dünyanın en büyük süper güçlerinden biri olan ABD, Aralık 1941’de Japonların Pearl Harbor’ı bombalamasının ardından savaşa girdi. Bu bağlam göz önüne alındığında, 1942’de yapılan tablo daha eleştirel bir bakış açısı kazanıyor. Nighthawks; sanatçının, insanların yine de rutin hayatlarını yaşamaya devam ettiği, uluslararası güç mücadelesinin farklı bir pencereden görünümü.

Hopper inanılmaz titiz bir ressamdı; herhangi bir projeye başlamadan önce sayısız eskiz ve insan, ışıklandırma, perspektif çalışmaları yapardı.

nighthawks sketches 085cfd00

Resmin tamamlanması yaklaşık altı hafta sürdü ve 21 Ocak 1942’de tamamlandı. Birkaç ay içinde Chicago Sanat Enstitüsü’ne 3.000 dolara satıldı. Galeri komisyon ücretleri ve maliyetlerinden sonra, Hopper’ın payı 2.000 doların hemen altındaydı.

Nighthawks, sanat tarihinde en çok çoğaltılan resimlerden biridir. Neden bu kadar etkileyici olduğunu bilmek çok zor. Belki de resimde hepimizin kendi yaşam deneyimlerimizden bir şeyler bulduğumuzdan olabilir. Nighthawks tarif edilemez bir ürkütücülük barındırmakta.

Gerçekten, bir restoranın bu kadar sıradan bir tablosunun bu kadar duygu uyandıracağını kim düşünebilirdi? Bir düşünün: Birisi size, içinde dört kişinin olduğu, bütün gece açık olan bir restoranın resmini anlatmış olsaydı bu gerçekten ilginizi çeker miydi? Nighthawks garip bir şekilde inanılmaz ilgi çekici…

Berkan İnan içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Berkan İnan içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]