Derinlerden Üzgün Bir Balık “Blobfish”
Doğamızdaki hayvanlar, her ne kadar birbirleri ile benzerlik gösterse de bazıları özellikleri ile ön plana çıkar ve diğerlerinden ayrılırlar. Bazıları tavus kuşu veya papağan gibi rengârenk görüntüsüyle insanın gözünü kamaştırırken bazıları timsah veya kara mamba gibi vahşi görüntüsüyle insanın gözünü korkutur. Bazıları ise çirkinliği ile ün sanmıştır. Bunlardan en meşhuru nitekim yapılan gayri resmi bir oylama sonucu “Dünyanın En Çirkin Hayvanı” adı altında seçilen damla balığı olarak bilinen “blobfish”dir. Bu çirkin sevimli hayvanımız dış görünüşü ile insanların ilgisini çekmeyi başarmıştır. Mükemmel bir sindirim sistemine sahip olan damla balığı, genel olarak küçük balıklarla, yengeçlerle ve ıstakozlarla beslenmektedir. Bilim adamlarınca, damla balıklarının üreme döneminde bıraktıkları on binlerce yumurtadan sadece %2’lik bir kısmının yetişkinlik dönemine ulaştığı düşünülmektedir. Daha çok Yeni Zelanda ile Tazmanya civarında ve Avustralya’nın güneydoğusundaki adalarda yaşadığı bilinmektedir. Çirkinliğinden utandığından değildir umarım ki damla balığı denizin yaklaşık olarak 900 metre kadar derininde yaşarlar. Bu sebepten ötürü insanlar tarafından pek görülmemektedir. Damla balığının kasları yoktur ve vücutları çok sert olmadığından okyanusun derinliklerinden suyun yüzeyine doğru çıkmaları enerji harcamadan kolaylıkla olur. Yavaş hareket etmelerini sağlayan ince yüzgeçlere ve karanlıkta görmelerini sağlayan gözlere sahip olan damla balığının dokusu ise akışkan jelimsi kıvamdadır. Üstelik sudan çıkartıldığı zaman görünüşü jelatinli daha garip bir hâl almaktadır (Sudaki basıncın azaldığından dolayı). Gözleri, ağzı ve burunları itibarıyla üzgün bir insan yüz ifadesi izlenimi vermektedir. Eti yenilmeyen bu balığın boyu ise 25 santimetreye kadar çıkabilmektedir. Etinin yenilmemesine rağmen ne yazık ki doğada nadir bulunan bu canlı türü nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Damla balığının bu tehlikeyle karşı karşıya kalmasının nedeni, balıkçıların ağlarına yanlışlıkla takılıp ölmeleridir.
Çirkinler De Korunmalı!
Çirkin Hayvanları Koruma Derneği‘nden biyolog ve televizyon sunucusu Simon Watt BBC’ye kampanyanın garip ve mükemmel diğer türlere dikkat çekmesinden umutlu olduğunu söyledi. Watt: “Geleneksel koruma yaklaşımımız egoistçe. Panda gibi yalnızca sevimli gözüken hayvanları koruma altına alıyoruz. Ne kadar çirkin olurlarsa olsunlar önemli olan hayvanların yaşam alanlarını korumamız gerektiği.” dedi. Dernek, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ancak “pandalar kadar sevimli olmadığı için” korunmaya alınmayan hayvanlara dikkat çekmek için bir oylama düzenledi. Herkesin katılabildiği oylamaya destek veren komedyenler kendilerine propagandasını yapmak üzere bir hayvan seçerek Youtube’a seçim kampanyası videolarını yükledi. Newcastle’daki İngiliz Bilim Festivali’nde açıklanan sonuçlara göre damla balığı 10 bin oy alarak “dünyanın en çirkin hayvanı” unvanını kazandı. Akışkan bir jel gibi görünen bu dostumuz Çirkin Hayvanları Koruma Derneği’nin de maskotu olacak.
Derneğin dünyanın en çirkin hayvanı olarak damla balığını seçmesini ben hatalı buluyorum. Nitekim damla balığı büyük ölçüde haksız bir yargı altında. Bu balık türü su altında bana oldukça çekici geliyor. Onları sudan çıkmış görünümleri ile yargılayacaklarsa, kendilerini okyanusun dibinde hayal etsinler. Vücutları yumrulu bir hâl aldığında biz de “Dünyanın En Çirkin İnsanı” olarak seçebiliriz. Tabii ki şaka bir yana ister çirkin olsun ister sevimli hiçbir hayvan yahut canlı diyelim nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyayken yalnız bırakılmamalı ve bu konuda insanların sorumluluk sahibi olması gerekmektedir. Dernek ile bu konuda hemfikirizdir umarım.