DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) Nedir?
Dikkat Eksikliği
Toplumda görülme sıklığı %5-7 gibi yüksek oranlarda olan bir hastalıktır DEHB. Dikkat eksikliği genellikle çocuk-ergen yaş aralığında teşhis edilir. Yetişkinlikte de fark edildiği olmuştur lakin bu hastalık sanıldığı gibi sonradan nüksetmez. DEHB taşıyan insanlar, böyle doğmuşlardır. Bu hastalığın nörolojik bir bozuklukla görülme oranı yalnızca %5’dir. Büyük ölçüde ruhsal bir hastalıktır. Sorunu hemen yok etmek isteyen ebeveyn için ilk akla gelen ilaç tedavisi oluyor ve böylece çocuğun kendi iradesi üzerinde kontrolünü kaybetmesi ortaya çıkıyor.
Dikkat eksikliği bir hastalık olmasıyla birlikte neredeyse her insanda az düzeyde de olsa bulunabilir. En basit hâliyle birçok insan bir paragraf sorusu çözerken son cümleye gelene kadar ilk cümleyi unuttuğundan yakınır. Aynı şekilde bazen bir cümleyi fark etmeden defalarca kez okumak ve bu yapılan eylemi fark edene kadar okuduğundan hiçbir şey anlamamak da sık karşılaşılan bir durumdur. Düzensizlik, unutkanlık başlıca belirtileridir lakin bu çok tanıdık kavramların bazen olması DEHB hastalığına sahip olduğunuz anlamına gelmez. DEHB olan insanlar bu durumları sürekli olarak yaşarlar.
Hiperaktivite
Günümüzde dikkatini toparlayamayan ve bununla birlikte düzensiz, aşırı hareket hâlinde, dürtüsel olan çocuklara sıklıkla Hiperaktivite Bozukluğu tanısı konmaktadır. Bununla beraber kişi direkt ilaç tedavisine yönlendirilir. Çocuğunun hareketliliğinden rahatsız olan ebeveynler özellikle bu çözüme sıcak bakıyorlar lakin bir çocuğa DEHB tanısı konmadan önce uzun bir süreç boyunca izlenmesi gerekmektedir. Çünkü aynı şekilde hiperaktivite bozukluğu da dikkat eksikliği gibi sık karşılaşılan belirtilere sahip olmakla birlikte, hepsinin dahil olmadığı yanılgısına düşmek ile basitleştirilmiş bir hastalıktır. Bütün belirtilerin sürekli olarak bünyede hissedilmesi ile DEHB tanısı konmalıdır.
- Yerinde duramamak
- Oturduğu yerde kıpırdanmak
- Huzursuzluk hâli
- Uzun süreli sessizlikten rahatsız olmak ve konuşma isteği
- Odaklanamamak
- Birini uzun süre dinleyememek
- Kafada söylenecek şey ile ağızdan çıkanın farklı olması
- Bildikleri sorulara fark etmeden yanlış cevaplar vermek
- Dürtü kontrolü yapamamak
Bu gibi başlıca hiperaktivite bozukluğu belirtilerinden yalnızca birkaçının olması veya arada bir yaşanması DEHB hastalığının göstergesi değildir. Bütün olarak ele alındığında; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çok büyük oranda çocuklarda görüldüğü sebebiyle bütün sosyal yaşam ve arkadaşlık görüşünü değiştirmektedir. Çocuk yaşta insanın en çok ihtiyaç duyduğu farkında olmasa da bir arkadaştır ve DEHB hastalığı uzun süreçte arkadaşlığın yanı sıra bütün ilişkilere zarar verecektir. Bu sebeplerle belirtilerin fark edildiği anda hemen bir tanı konması için uzmana danışılmalıdır.
DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) Tedavi Süreci
Ebeveynler tarafından fark edildiğinde kişiye öncelikle daha geniş bir alan tanınmalıdır. Kişi kafasında aynı anda çok sayıda düşünce barındırabilir bu sebeple yaşına uygun şekilde ona belirli bir süre kafasının rahatlaması ve boşalması için zaman tanınmalıdır. Çocuk yaşlarda bu hastalığın belirtileriyle çok sık karşılaşılabilir, bu sebeple ilk etapta sorunun kaynağına inilmelidir. Ebeveynler tarafından bunun belirli bir bunalım sonucu veya kısa süreli bir durum olduğu öngörülmelidir lakin uzun süreçte bir uzman ile görüşülmelidir. Bununla birlikte yine de ilaç tedavisinin en son çare olarak düşünülmesi gerektiği unutulmamalıdır. Çünkü ilaç hastayı DEHB belirtilerinden tamamen azat etse de yan etkileri bu hastalıktan çok daha kötü sonuçlar doğurabilir.
Birçok insanın kullandığı veya ismini duyduğu, yakın çevresinde görebileceği bir ilaçla tedavi uygulanır. Birçok muadili vardır lakin genellikle Concerta ve Ritalin ilaçları DEHB hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bu iki ilaç aynı etken maddeyi içermektedir. Farkları Ritalin’in kısa süreli ve daha fazla etkisi olması, Concerta’nın ise 12 saat kadar etki etmesidir. Özellikle Concerta kırmızı reçete ile alınan bir ilaç olmasına rağmen günümüzde yaygın kullanımı olan bir ilaçtır. Üniversite sınavı gibi önemli sınavlara çalışma ve hazırlık sürecinde öğrenciler bu ilaca başvurmayı tercih ediyorlar. Bunun başlıca sebebi DEHB hastalığındaki dikkat dağınıklığı problemine karşı yüksek bir konsantrasyon ve odaklanma sağlamasıdır. Öyle ki bu ilacı kullanarak saatlerce dersin başından kalkmayan insanlar olabiliyor ve elbette bu yönünü ele alarak ilacı kullanan çok fazla öğrenci var. Özellikle bu tarz bir durumla karşılaşmamak için ebeveynin ve kişinin kendisini fazlasıyla taraması ve son çare olması gereken ilacı ilk olarak kullanmaması gerekmektedir.
- Fazla dikkat hâli
- Konuşmada zorluk, konuşmak istememek
- Uykulu olmak, uykuya dalmada zorluk çekmek
- İştahın kapanması
- Hiçbir şey yapmak istememek
- İlacın etki süresinden itibaren nerede ise olduğu yerde bulunmak, kalkmak istememek
- Bir yere uzun süre bakakalmak
- Biri bir şey anlatırken fark etmeden onu dinlememeye başlamak, başka şeylerle uğraşmak
- Bir düşünceye takılı kalmak
Bu belirtiler uzun süreli ilaç tedavisinde çok yaygın görülmektedir. Kişi karşısında yalnızca ona anlatılan bir şeyi, bizzat anlatan kişinin gözlerinin içine bakarak dinlese de gözünün altına düşmüş bir kirpik parçasına dikkat edip bir anda anlatılanı hiç fark etmeden dinlemeyi bırakabilir. Aynı şekilde pür dikkat dinlerken tırnağının yanında uzamış bir et parçasını koparmakla uğraşmaya başlayabilir. Bunlar toplumda gerçekten çok sık rastlanan davranışlardır. Uzun süreli olduğunda ve bütün belirtileri içerdiğinde DEHB hastalığı ve hatta yanlış tedavi, yanlış ilaç kullanımı insan hayatını her yönden etkiler ve bütün ilişkileri zedeler.
DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) bir nevi bilgisayardan oluşan bir kafa gibidir. Tedavi edilmediğinde aynı anda yüzlerce sekmenin açık olduğu ve hepsinin aktif olduğu bir kafa kişiyi ele geçirir. Böyle bir durum zamanla başka hastalıklara, ruhsal çöküntülere sebebiyet vermekle birlikte sağlığı büyük ölçüde olumsuz etkiler. İlaç tedavisi, sonuçları öngörülerek son çareye bırakılmalı ve bu hastalık konusunda bilgilenme yolunda bir uzmana başvurulmalıdır. Çocuklarda görüldüğünde anne-babanın rolü burada çok önemlidir. Bu süreçte çocuğa alan tanımak ile birlikte takip etmeyi bırakmamak ve bir uzmandan destek almak olumlu sonuçlar verecektir.