Kendinize biraz zaman ayırmak ve güzel bir tatil yapmak istiyor ve bunun için de kendinize bir rota belirleyip gittiğiniz şehrin güzellikleriyle dolu, doyasıya mutlu ve huzurlu olabileceğiniz bir yer mi arıyorsunuz? Evet mi?
Öyleyse sıkı durun. Size bol oksijenli, denizi, harika gezme yerleri ve nefis yemekleri olan ve ”İyi ki bu şehre gelmişim, harika bir tatil yaptım doğrusu.” diyebileceğiniz, sizi kendisine hayran bıraktıracak olan çileğin ve çeliğin şehri olarak bilinen Zonguldak’ın şirin ilçesi, Ereğli’yi öneriyorum.
Öncelikle gezeceğiniz yerlerin planını yapmanızı tavsiye ediyorum tabii ki…
Size kolaylık olması açısından ben mutlaka gezip görmeniz gerektiğini düşündüğüm birkaç yer hakkında kısaca bilgi vereyim istiyorum. Böylece planınıza bir nebze de olsa faydam olur.
Çiçeklerle harika bir görüntü verilmiş olan sahil yolunda denizi seyrederek yürüyüş yapabilir,
Ereğli Müzesi’ni ziyaret ederek pek çok tarihî eseri görüp haklarında bilgi alabilir, Bozhane‘de 600 yıllık yaşanmışlıkları olan ve Fatih Sultan Mehmet’in emriyle dikilen Fetih Çınarları‘nın gölgesinde oturup eşsiz bir maviliğe sahip olan denizi seyredebilir, Cehennemağzı Mağaraları‘nı gezip mağaranın büyüleyici atmosferinde biraz huzur bulduktan sonra, Köseağzı Koyu‘nda kumun, güneşin ve denizin keyfini çıkarabilir, Gazi Alemdar Gemisi Müzesi‘ni gezerek geçmişe doğru tarihî bir yolculuk yapabilirsiniz.
Gezdiniz, gördünüz, eğlendiniz.
Eee hâliyle acıktınız tabii. Nerede ne yiyeceksiniz? Bir de onlara bir göz atalım isterseniz.
Günün en önemli öğünü kahvaltıdır. Harika bir kahvaltı yapmak için tercihiniz “Ela Bahçe” olmalı. Hem bahçesi hem de kapalı alanı bulunan, sizi bembeyaz masa ve sandalyelerin, rengarenk kapı ve pencerelerin karşılayacağı harika bir dekora sahip olan şirin bir yer “Ela Bahçe”.
Öğle yemeğinizi ise menüsünde daha çok çorba, sebze yemekleri, salata çeşitleri ve ızgara köfte olan ve bu enfes yemeklerle masanızı taçlandırmayı başaran, adı da yemeklerinin tadı da enfes olan “Tarçın“da yemenizi öneririm.
Akşam yemeği için ise size önereceğim mekân Bozhane’de olacak. Oradaki pek çok balık lokantasında özellikle de “Engin Balık“ta tadına doyamayacağınız balık menülerinin tadına bakabilirsiniz. Levrek şişin tadına bir bakmalısınız bence. Pişman olmazsınız.
Elbette ki karnınızı doyurabileceğiniz mekanlar buralarla sınırlı değil. Ama ben size daha çok tercih edilen yerleri önerdiğimi söyleyebilirim.
Sahil kenarındaki birbirinden güzel restoranlarda çeşit çeşit tatlılar ve bir de Ereğli’ye gelmişken yemeden gitmek olmaz diyebileceğim pidenin de tadına bakabilirsiniz. Gününüzü; çay ya da kahvenizi, harika deniz manzarasına karşı içerek sonlandırabilirsiniz.
Son olarak ”Neden Ereğli ilçesini gezmeliyiz?” diye soranlar için ise bu durumu şöyle bir cevap vererek açıklamanın doğru olacağını ve meraklarına da bu sayede bir son verebileceğimi düşünüyorum. Belediye başkanının sıkça söylediği bir cümle, bu soruya verilebilecek en güzel yanıt olacaktır diye düşünüyorum. Emin olun bu cümleye katılmamak mümkün değil.
“Denizin mavisi, ormanın yeşili, güneşin sarısının orijinal renkleri dünyada sadece Karadeniz Ereğli’sinde vardır. Karadeniz Ereğli’yi görmeden ölmek öbür dünyaya eksik gitmektir.”