Bir dert bir insana özel kalır mı? Milyarlarca insan her gün ayrı sıkıntılar çekerken çektiği sıkıntıyı bir kendi çekiyormuş gibi davranmak, yalnız insan kadar bencil bir varlığa yakışakalır bir özellik. Farkındalık garip bir şey, gerekli de bir şey… Çünkü sahiden, bir dert yalnız size mi uğrar sanıyorsunuz? Eğer böyle bir duyguyu bir an olsun hissederseniz kendinize ve bütün bu insanlığa saygısızlık edersiniz. Hoş, insan denen varlığın çok büyük bir kısmında saygı kalmadı orası ayrı bir konu…
Gerçekten insan evladına şöyle geniş bir çerçeveden baktığınızda nasıl acılar çekenler var görebilirsiniz. Ama biz bakmayı reddeden bir nesiliz. Öyle ki görmemek için kör olmayı yeğleriz. Çünkü açlıktan ölen bir insanın varlığını içten içe biliyor olsak da buna gerçekten şahit olmak, akşam eve gelirken sigarayı unuttu diye agresif davranmanın ne denli büyük bir saçmalık olduğunu çok açık bir şekilde gözler önüne serer. Biz buna kapadık gözlerimizi elbet… Biz duymayı da reddettik, eğer insanların çığlıklarını duymayı reddetmez isek sebepleri bizi de yutardı diye düşündük belki de… Şiddete de göz yumduk, açlığa da, soğuğa da, babasızlığa, anasızlığa, sevgisizliğe, çocukluğa… Biz öylesine sağır, kör, dilsiz olduk ki… Biz benciliz.
Farkındalık neden bizi bu kadar korkutur oldu, aklım almıyor. Oturduğu semtte bir kavga olduğunda en başta esip gürlemesini bilen insanlara konuşuyorum. Yürüyüşlerde en önde bayrak tutanlara konuşuyorum. Kadınlar için örgütlenen, çocuklar için örgütlenen herkese konuşuyorum. Belirli ayrı konularda konuşmasını, yükselmesini biliyoruz. En sesini duyuranından, en suskununa herkesin içinde esip gürleyen biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilhassa bunun farkındalığı da var elbet. Ama biz bütün insanlığın sorunları için ne zaman konuşacağız?
Kendi derdimiz, bizi yiyip bitirebilir. Belki bedeniniz için bahşedilen ruhunuz yaşadıklarınız için yeteri kadar güçlü olmayabilir. Ama bir yerde, hele de yürüdüğümüz gelecekte neler olacağını görmüyor musunuz? Sen, ben olan yerde kıyametin kopacağı bir bireyselliğin yok oluşu çağına gidiyoruz. Ancak tam o an geldiğinde, dünyanın insandan gelen kendi kıyameti kopacak olduğunda gerekli olan şey sen, ben olmayacak. Biz olacak ve biz bu distopya henüz hiç gelmemişken durdurabiliriz. Eğer farkındalığı fark edersek. Farkındalık…
Şunun farkında olun demeye çalışıyorum: Cehaletle gireceği savaştan galip gelecek tek şey, birliktir. Ve biz bu duyguyu kaybettik. Yok oluşa sürükleniyoruz ve işin sonunda kimseyi suçlayamayacağız. Çünkü bu bizim tercihimiz.