Geriye dönmek mi isterdin, yoksa bugünden yarınlara gitmeyi mi?
Geçmiş mutluluklarla yetinmektense hayatın nereye götüreceğini bilmeden yeni denizlere yelken açmalı insan. Yoksa sence dün ve bugünde, kabuğundan çıkmayarak sır gibi mi yaşamalı?
Neden içinde gün gibi doğan umutları, yarınları hiçe sayıyorsun? Dünya kocaman ve önünde yıllar var. Doğru, artık Babil’in Asma Bahçeleri’ni gösteremez hayat sana ama Mısır Piramitleri’nin yıllara, onlarca savaşa rağmen hâlâ ayakta olması, sana dünyada hâlâ mutlu olmak için umut olduğunu göstermiyor mu? Otostopçunun Galaksi Rehberi’nde bir mimar tarafından gururla tasarlandığı söylenen fiyortlar seni görmeyi beklerken gözlerindeki ışığa elveda mı diyeceksin?
Susman hiçbir işe yaramıyor. Ben yoldan korkmuyorum. Seninle veya sensiz… Biliyorum ki rüzgâr beni her şeyin güzel olacağı yere taşıyacak. Geride kalan her şey yok olsa da dünü ve bugünü benden alacak. Geriye sadece ölürken bile dinlemek isteyeceğim şarkılar kalacak.
Uçsuz bucaksız manzaralarında yürürken hayal ediyorum kendimi. Yine de içimde, rüzgârın uçurduğu saçlarını göremeyecek olmanın ince hüznü var.
Bir gün rüzgârın seni de alıp her şeyin çok güzel olacağı yere götüreceğini söylüyorsun. Kuş hafifliğindeki kalbinle dünyaya kanat açacağını ve tatlı bir rüyada yaşayacağını sanıyorsun. Seni alıp götürmesini bekliyorsun, sanki uçurtmalar durdukları yerde havalanarak uçmaya başlıyormuş gibi. Uzaklara savrulmak için önce korktuğun, cesaret edemediğin uçurumun kenarına gelmelisin. Ben o uçurumun kenarındayım. Sen kendi hayatını uzaktan seyreden, zamanla mutsuz biri olduğunda mı anlayacaksın kaderine bağırırken kimsenin seni duymayacağını.
Biliyorum çok konuştum. İçinde tuttuğun tüm dertleri saatlerce, belki günlerce sürse de anlatmak istiyorsun. Biliyorum ama senden uzaklara gitmek istemesem de şimdi senin olduğun hayalleri terk ediyorum.
Gidiyorum yine dar sokaklı şehirlere
Yürüyorum yine hayata aldırmadan
Bir Akdeniz caddesinde
Dikenli bahçelerinde
İnişlerle çıkışlarla denizlere çıkacak yol
Ve benim gidebilecek başka bir yerim yok
Gözlerin değil sözlerin kalsın bana
Yanıp solmalarına izin verme
Hak edilmemiş bir armağan
Bir hayal, sigara dumanından
Yüreğime karlar yağar nefesinde
Umutlar yeşerir dikenli bahçelerinde
Yalnız değilsin, rüyalarımda olacaksın
Mutlu insanların diyarında bir düş olarak kalacaksın