İlk görüşte sevmek insanı, ne muhteşem bir olay. Sen sevdiğini düşünüyorsun. Oysaki hoşlanmaktan başka bir şey değil hissettiğin olağanüstü duygular. O insanı içtenlikle tanımadıktan sonra duygularının en üst kademesi yine hoşlantıdır çünkü sevmek, birini sevmek, o insanı her şeyiyle sevmekle olur ki bu onu tanımaktır, gerçekten tanımaktır. Ne düşündüğünü gözlerinden okumak, mimiklerinden ne hissettiğini anlamak…
Birisini çok seversin, öyle düşünürsün. Öyle değildir. Uzaktan seyretmek onu uzaktan sevmek daha kolay gelmiştir. Koruma düşüncesi oluşur kafanda. Bu özgüven eksikliğinden başka bir şey değildir oysaki. İnkar etmede ustalaşırsın.
O birisini görürsün yine. Sonra tutulma denen şey gelir başına. Saçını savuruşuna belki, belki de bir gülüşüne bitersin, bilemezsin. Kimse bilemez. Bazı zamanlar, içine doğmuş gibi, olduğu yeri bilirsin ve sen de orada olursun. Kader mi, kim bilir?
Seversin onu. Gözlerinin yeşili kurumuş ormanları canlandırırcasına, saçlarındaki dalgalar kıyıya vururcasına, gülüşü geceyi gündüz yaparcasına seversin. Yaptığın her şeyi onunla yapmak istersin. Onsuz yapılan her şey senin için dipsiz kuyudan ibarettir. Onu gördüğünde kalbin iki kat hızlı atar, dizlerinde en şiddetli depremler meydana gelir, karnında kelebekler ahenkle dans eder. Sonra sıralarsın ona dizeleri.
Bekle beni sevgilim
Yakındır kavuşma
Ellerimi saçlarında gezdireceğim
Avuçlarımda güller açacak
Gözlerine bakacağım
Gökyüzü benim olacak
Sarılacağım doyasıya
Dünya benim olacak
Ona ulaşmaya çalışırsın. Sanki bir ağacın güneşi gören ilk meyvesi gibidir. Bulutlarda oturuyordur neredeyse. Ne yaparsan yap ona bir adım bile yaklaşamadığını düşünürsün. İçindeki umutsuzluk seni tek lokmada yutar. Oysaki bu, yazdığım gibi, özgüven yoksulluğudur. Her şeyin sende bittiğini düşünemiyorsun bile.
Bir de şu var. Tanımazsın onu. Hissettiğin bütün duygular, tüm çabaların, göğsünün kalbini sıkıştırması, dizlerinin çaresizliği, tüm bunlar hoşlantıda kalır en nihayetinde. Sendeki son boşluğu dolduracak adımı atmazsın. Bu son boşluklar, sonsuz boşluklar oluşturur.
İnsan bir kere aşık olurmuş arkadaşlar. Hoşlanıyorsanız, onu tanıyın. Belki de “biri” odur. Gözlerinin içine bakıp kendinizi görmeye çalışın. Sesinde sesinizi arayın. Bulabiliyorsanız, bulmuşsunuzdur. Dünya ve hayat olun. Biriniz olmadan diğeriniz olmayın. İmkansız gibi görünse de siz görmeyin.