Ayrılırken bu şehirden
Dönüp baktım bıraktıklarıma
Sigara dumanı altındaydı gökyüzü
Telaşlı bir kalabalık
Dükkanlar vardı
Esnaflar eskisi gibi gülmüyor artık
Hayaller gerçek olmuyor bu şehirde artık
Gözlerimi açtım, Güneş batıyordu
Takır tukur eski bir otobüs
”Tak tak” koydum adını
”Tak tak mı daha eski yoksa yollar mı?” derken
Gözüm takıldı cama yansıyan yüze
Annem gibiydi gözleri, tanıdım
Yorgun argın yılların yükü
Üç beş hayal kırıklığı
Üç beş göz yaşı
Belli ki
Eski olan bu yüzdü belli ki
Baktım uzun uzun
Annem gibiydi
Radyoda dönüp duran eski bir şarkı
Hatıraların tadı sinmiş ağzıma
Buram buram memleket kokusuyla ayrılıyorum bu şehirden
Kalbimde buram buram sen
Ciğerim yanmıyor diyemem
Ve anlatamam da neden zarar gördü göğüs kafesim bu denli
Bir şehri şahit bıraktım kendime
Yaman bir dertle başımı yasladığım otobüs camlarını da
Sabah ayazlı soğuk terminalleri…
Hangi yabancı topraklara bastıysa ayaklarım
Şahidimdir!
Seni çok sevdim…