fbpx

Herkesin hayatımın dönüm noktası dediği bir olay, bir kişi veya herhangi bir şey vardır değil mi? Bu bazen anılardan gelir insana. Yani oturduğunuz kafede daha önce hiç duymadığınızı sandığınız bir şarkının sözlerini mırıldanmaya başladığınızda bazen… Bazen önünden geçtiğiniz camı açık daireden gelen, şen şakrak gülüşlerin eşlik ettiği bir yemek kokusu…

Bazense bir yürek, bir bakıştır hayatınızı değiştiren. Yenidir, bütün eskileri unutturur. İyileri de kötüleri de silip attırır. Kendinizi unutmazsınız, lakin kendinizi baştan yaratırsınız. Her zaman eşlik eden şeyler olacaktır insanın hayatında, geçmişinde… Buna nazaran bir andan itibaren sadece önüne odaklanmaya başladığı dönem de olacaktır. Budur belki dönüm noktası ya da dönüm noktası denebilir mi bilemiyorum. Yani hayatınızda gerçekten sizi bile aşan harika bir şey geldi mi başınıza? Söz konusu olması gerektiğini düşündüğünüz bir şey? Bu gerçekten bir insan hayatı için çok önemli bir noktadır. Dönüm noktası mıdır tartışılır lakin önemli olduğu aşikâr.

Benim her şeyin değiştiğini hissettiğim bir an oldu. Bunu yaşadığım için, bu hissi ruhuma bahşettiği için minnettarım. Belki çok daha büyük olaylar da anlatılabilirdi buradan itibaren. Lakin bu her şeyin değiştiği an’ın sahibi bir fincan karaduttur.

Belki biraz garip, belki komik hatta. Dışarıdan duyulduğunda nasıl bir his verebilir, bilmiyorum. Benim için öyle özeldi ki… Hani bir kahvenin 40 yıl hatırı olur ya, bir fincan karadutun da 40 yıl hatırı var artık. Bir ömür hatırı var, bir fincan karaduta bir ömrümü masaya koydum ben.

İnsanın kimselerin anlam veremediği özelleri olmalı; bazen yalnız kendine ait, bazense bir kişi ile paylaşabildiği… Birini çok sevdiğinde insan, bazen öyle mantıksız şeylerin muhakemesi yapılır ki. Bir sonuca da varılmaz aslında, zaten bir sonuca varılmak istenmez ki. Çok bilinmeyenli soruların yanıtlarını arayalım ister insan. Sorular da olsun, cevaplar da olsun. Lakin hiç bitmesin ister. Bazen mantık hiç yoktur, gerek de yoktur zaten. O vardır hayatınızda, onun için siz varsınızdır. Bu yeter. Birbirini seven iki insan, bu sevgiden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymaz ki zaten.

Ben seni seviyorum diyebilmeli, sevebilmeli insan. Mesela ben, seni çok seviyorum. Bir fincan karadut içmek istiyorum seninle. Bir fincan karadutta bütün dünyayı konuşabilmek istiyorum.

Zeynep Yavuz içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Zeynep Yavuz içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]