fbpx

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım.

Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına rağmen ‘’Diş seç yavrum.’’ veya o zaman hangi doktorla ilgili sıkıntısı varsa o bölümü seç diyen akrabalara hazırlanın.

İlk 3 yılınızda hocalarınızın size ‘’doktor hanım veya doktor bey’’ şeklinde hitapları sizi gururlandırırken yapılan ufak bir harekette ‘’Siz ileride doktor olacaksınız ya hu!’’ şeklinde sitemleriyle sizi ‘’Ama biz daha öğrenciyiz.’’ sitemlerine sürükleneceğinizi de şimdiden bilmenizi isterim.

Ayrıca daha okul bile başlamadan üst dönemlerden kulaktan duyma 3-5 bilgiyle kaynak kitap hayranı olan sınıf arkadaşlarınızdan kendinizi acilen koruyun ve aldırış etmeyiniz.

Gelelim detaylarına.

Şuna değinmeliyim ki tıp fakültesi 6 yıldır. Bunun ilk 3 yılı normal bir üniversite öğrencisi gibi geçireceğiniz teorik bilgi ağırlıklı dönem iken son 3 yılı hastanede pratik ağırlıklı eğitim göreceğiniz dönemdir.

Tıp fakültesini zor yapan detaylar ve hocalardır. Sınavda gider ders notlarında kıyıda köşede kalmış bir cümleyi sorar. Cümle kabataslak aklındadır ve bildiğini düşünürsün fakat hoca cümlede senin hiç dikkat etmediğin kelimeyi başka bir benzer kelimeyle değiştirerek senin tüm hayallerini yıkar. Bu yüzden slaytlardaki her şeyi ezberlemek zorundasın. Evet, her dersin bir sürü sayfalı slaytlarını ezberleyeceksin. Çıkmış soruların da bazen hayat kurtarabileceğini hemen eklemek isterim.

Tıp fakültesinde ilk 3 yılda diğer fakülteler gibi vize sistemi ile sınav yerine komite şeklinde sınavlara girilir. Komite sınavları tıpkı üniversiteye giriş sınavı gibidir. Tüm derslerin sınavı tek bir kitapçık içindedir ve soru sayısı o dersin ders saatiyle orantılıdır. Yani sınavda bir dersin 30 sorusu olabilirken bir dersin 3 sorusu bulunabilmekte. Komite sınavları en fazla 2 ay süreyle olur. Sınıf yükseldikçe bu süre maalesef azalır. Bazen sınavlar 100 üzerinden olmaz çünkü pratik sınavlara da girebilirsiniz. Pratik sınav anlamında en ünlü sınav ‘’zilli sınav’’ dır. Zilli sınav anatomi pratiğini ölçer. Anatomi derslerinde insan vücudundaki kas, sinir, kemik gibi yapıların detaylarını ve yerlerini maketler üzerinde öğrenirsiniz. Sınavda ise maketler üzerindeki yapılar işaretlenerek isimlerinin ne olduğu sorulur. Zilli sınav denmesinin sebebi ise her maketteki süre dolduktan sonra bir diğer makete geçmeniz için vaktin geldiğini gösteren bir zilin çalmasıdır. Tıp fakültesindeki en heyecanlı sınavlardan biridir.

4. ve 5. sınıfta ise artık stajyer doktor unvanını alırsınız. Dizilerde gördüğümüz scrubs dediğimiz üniformaları, crocs dediğimiz terlikleri ve steteskobu kullanacağımız dönem hastaneye geçişle artık başlamıştır. Hastanelerde gördüğümüz polikliniklerin veya laboratuvar bölümlerinin stajını alırsınız. Süreleri değişkendir. Kimi 6 hafta sürerken kimi 1 haftadır. Bu stajların her birinde sözlü ve yazılı sınavlara girersiniz.

6. sınıfa geldiğinizde ise artık intern unvanını alırsınız. Bu dönemde asgari ücretin 1/3’i kadar maaş alırsınız. Yarım doktor olduğunuz zamanlar diyebiliriz. Artık nöbetlere kalmaya başlayabilirsiniz. Bu sırada yılda 2 kez yapılan tıpta artık istediğiniz bölümü seçebileceğiniz TUS’a hazırlık süreciniz başlar. Bu sınavların biri şubatta, biri ise eylülde olmaktadır. 6. sınıfta iken TUS’a girebilirsiniz. Şubat TUS’unda başarılı olduysanız eylül sınavına girmenize gerek yoktur. TUS’tan aldığınız puana göre polikliniklerde gördüğümüz kardiyoloji, dermatoloji, dahiliye gibi bölümleri veya biyokimya, mikrobiyoloji, patoloji gibi laboratuvar bölümlerini tercih edebilirsiniz. Bu şekilde tıpta uzmanlaşmış oluyorsunuz. TUS’a girmeyebilir veya istediğiniz bölümü kazanamadıysanız tercih yapmayabilirsiniz. Bu durumda devlet sizi pratisyen hekim olarak tercihlerinize göre atar. Aile sağlığı merkezi hekimi, ambulans hekimi vb. şeklinde göreve başlayabilirsiniz. Buradan sonra yine istediğiniz zaman TUS’a girip istediğiniz bölümde uzmanlaşabilir veya pratisyen hekim olarak meslek hayatına devam edebilirsiniz. Doktorluk maaşları başta yaklaşık olarak 7000 Türk Lirası’dır.

Uzmanlaştıktan sonra sadece doktorlukla sınırlı kalmayabilirsiniz. Devlette veya öğrencileri TUS’a hazırlayan dershanelerde öğretmen olarak da çalışabilirsiniz. Üniversitede olan öğretmenler yaklaşık olarak 10000 Türk Lirası maaş alırken dershane hocalarının maaşı rivayete göre zarfa sığmazmış. Bunu dershanelerin 24 bin ve 44 bin arasında değişen ücretlerinden de kolayca çıkarabiliriz.

Gerçekten de ‘’Sevilmeden yapılacak meslek değil’’ lafı çok doğrudur. Kan sevmemeniz, ölüden korkmanız, mide bulantılarınız değil burada bahsedilen. Eğer böyle korkularınız varsa emin olun zamanla alışacaksınız. Zorluklarla karşılaşacağınızı bilerek ve gerçekten isteyerek gelin. Çok isteyerek kazananlar bile (buna ben de dâhilim) bazen korkuyorsunuz, bazen bırakmak istiyorsunuz. Gerçekten bu mesleği istiyorsanız ve ders çalışmak istiyorsanız bu ağlamalar da korkular da gelip geçicidir. Sadece ders çalışacağım diye de korkmayın. Benim kendimi en çok geliştirdiğim, yeteneklerimi ve hobilerimi keşfettiğim zaman tıp okurken oldu. Önemli olan düzenli ders çalışabilmek. Bu sayede istediğiniz her şeye vakit ayırabilirsiniz.

Unutmayın ki doktor olduktan sonra günün sonunda birilerinin annesini, babasını veya hayattaki en değer verdiği kimse, belki kişinin kendisini siz yaşama tekrar bağlayacaksınız. Susuz kalmış bir canlıya bir damla su versek dahi nasıl da minnet oluyor değil mi? Siz onun hayata dönüşüyle ve minnettarlığıyla kalbinizin ne kadar yumuşadığını, karanlık günlerin bile aydınlanabileceğini görmüyor musunuz? Düşünün ki bu hayatınızda her gün olacak. Siz hiç tanımadığınız insanların kalbi atsın, sevdiklerine ve sevenlerine tekrar sarılabilsin diye o beyaz önlüğü gururla taşıyacaksınız.

Özlem Toksöz içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
8 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Özlem Toksöz içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]