Çok kez denenmiş şeyler var hayatımda. Bir ümit başarırım diye her şeyi denedim. Olmadı tabii. Çünkü insanın gözündeki ışık gittiğinde, içindeki heves bittiğinde bir şeyleri asla tam yapamıyor. İhtiyaç duymak… Aslında ne kadar sık kullandığımız bir kelime. Ama gerçekten neye ihtiyaç duyduğumuzu hiç düşündük mü acaba ? Küçüklüğümüzden itibaren hep eksik sevgiyle ve korkuyla büyüdüğümüz zaman o günlerde her şey güzel gibi gelse de başta sonralarda insan ne kadar eksik büyüdüğünün farkına varıyor. Böyle büyüdüğümüz için belki de yanlış yapmaya meyilliyiz kim bilir? Küçükken okşanmayan o başımızı yanlış kişilere okşatmaya çalışıyoruz çoğu zaman. Aslında her şeyimiz varken buna rağmen ne kadar eksik büyüdüğümüzü bu yaşımızda anlıyoruz. Bir derdimiz olduğunda toplum tarafından ayıp karşılanır korkusuyla kaç yıldır sustuk hiç düşündük mü? Kaç yıl boyunca dertlerimizi kendi başımıza halletmeye çalıştık hiç farkına vardık mı? Ergenliğimizde herkesin başından geçen karşı cinsten hoşlandığımızı kaçımız yakın gördüğü aile bireyiyle ya da anne babamızla paylaşabildik ki… Çünkü ayıp, çünkü yasak, çünkü bu yanlış ve kötü. Böyle büyümedik mi çoğumuz.
Şimdi bu yaşımızda canımızı ölesiye acıtan biri olduğunda bile hangimiz gidip bu durumu ailesiyle paylaştı? Hangimiz gidip annesinin ya da babasının dizine başını koyup dolu dolu ağladı? Kaçımız evde gizli gizli ağlamak yerine annesiyle dertleşti? Biz değil miyiz ağladığımız belli olmasın diye ailemizin yanına inerken yüzümüz kapatıcı süren? Neden mi böyle yaptık peki;
Çünkü ayıp. Çünkü insanlar ne dertlerle uğraşırken bizim derdimiz bu mu… Alacağımız tepkiler , cevaplar hep bu şekilde değil miydi ? Bunu hepimiz biliyoruz. Oysa ki sınanmadığın acının canı nasıl yaktığını ne bilir ki diğeri…Kalbimizde en çok bunun boşluğu yok mu ? Var, en çok bunun boşluğu var. Sürekli yanlış insanlarla doldurulmaya çalışılan koca bir boşluk var. Kolay kolay dolar mı , asla.. Ve ben bu koca boşluğu senin doğru olduğunu düşünerek doldurmaya çalıştım Berceste’m. Ve sen bunu göremeyecek kadar kördün. Ne kadar gerçeğin farkında olsam da yerine bu yüzden birini koyamıyorum.
Senden sonra ne mi oldu? Çocukluğumdan gelen o koca boşluk doldu sandığım an daha büyük bir boşluk oluştu sevgilim. Nasıl dolduramayacağımı bilemediğim koca bir boşluk. Her sabah güçlü uyanıp günü zayıflığımla bitiriyorum. Her sabah o koca boşluğu doldurduğumu düşünüp , geceyi zor ediyorum. Senin güzel sözlerinde hissettiğim güveni bir daha bulamamak mı yoksa senden sonraki acımı tek başıma yaşamak mı daha zor bilmiyorum ama bunları annemle konuşup acımı dolu dolu yaşasaydım belki bu zamana iyileşmiş olurdum. İnsanı içinde yaşadığı duygular çökertiyor çünkü. Bunu bilirim. Bunu en iyi ben bilirim.
Berceste’m, sen hala içimde varken bütün hayallerim seninle. Bilmiyorum üstesinden nasıl gelirim ama sanki sen olmazsan kimse olmaz gibi geliyor. İhitmallerin bile mutlu etmeye yetiyor. Bu zayıflık mı yoksa sevgi mi bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey varsa o da sayende kimseyi sevemediğim…
Ve o güçlü kalbim şimdi yorgun ve bir gölgelik arıyor…