Herkesin yaşadığı şehir kendine göre güzeldir. Ama Kırklareli insanıyla, doğasıyla, tarihî yapısıyla birlikte sakin bir şehirde yaşamak isteyenler için oldukça güzel bir şehir. Eski adıyla ”Kırk kilise” olarak da bilinir ve tabii ki ismini kırk şehitlerden almıştır. Şehirde yaşayan insanlar için bu tabii ki gurur kaynağı. Türkiye’nin kuzey batısında, Marmara bölgesinde yer almaktadır. Ayrıca Karadeniz’e kıyısı vardır. Özelikle yaz aylarında oldukça turist çeker. Merkez ve beş ilçesinde 12 tane kütüphane bulunmaktadır.
Merkezde gezilebilecek yerlerin başında Kırklareli Müzesi, Atatürk’ün evi, Ali Rıza Efendi gelmektedir. Kırklareli Müzesi 14 Ocak 1994 tarihinde ziyarete açılmıştır. Dört kenarında kemerli pencereler yer almakta olup girişte 4 sütuna oturtulan cumba vardır. Üst katta arkeoloji ve etnografya seksiyonları yer almakta olup giriş katında ise kültür ve tabiat sergisi salonu yer almaktadır. 553 etnografik, 1189 arkeolojik, 1995 adet ise sikke bulunmaktadır.
Atatürk’ün Selanik’teki evinin bir benzeri de Kırklareli’nde bulunmaktadır ve ziyaretçilere açıktır. Eski zamanda kullanılan eşyaları; Zübeyde Hanım, Ali Rıza Efendi ve Atatürk’ün canlıya benzer heykelleri bulunmaktadır. Şehirde ilkbaharda Kakava Festivali yapılır ve 4 gün sürer. Bazı ünlü sanatçılar ve yerel sanatçılar bu festivalde yer alır. Festivalin sonunda ise Kakava ateşi yakılır. Duymuşsunuzdur, ”Uçağı var ama havaalanı yok.” diye. Vilayet meydanında eskiden kalma bir uçağımız da var gelen turistlerin özellikle fotoğraf çekildiği. Sonbaharda bağ bozumu festivali yapılıyor. Burada daha çok yerel sanatçılar çıkıyor ve yöresel ürünler tanıtılıyor. Kırklareli’nin peynir, üzüm, hardaliye, bal, pekmez, çilek, kiraz, ayçiçeği bulunmaktadır. ”Hardaliye ne?” derseniz şarabın alkolsüzü diyebilirim size.
İğneada‘ya yolunuz düştüyse Demirköy‘ü de biliyorsunuzdur. Orman, ağaç, yeşillik özelikle de Demirköy dökümhanesi bulunmaktadır. Fatih sultan Mehmet’in İstanbul’un Fethi sırasında bizzat gelip top döktüğüne inanılan; o zamandan kalma karavan, top gibi eşyaların bulunduğu; oldukça ziyaret edilen bir mekandır.
Longoz ormanları 2007’den beri millî park olarak kullanılmaktadır. Tropikal bir görüntü oluşturmaktadır. Demirköy’ün Sarpdere köyünde yer almaktadır. Trakya bölgesinin turizme açık tek mağarasıdır. Mağara 2 bin 720 metre derinliğe sahip ve içi oldukça serin ve ışıklandırılmış olan mağaraya su yolları birçok sarkıt oluşturmuştur. Mağaranın içinde düz bir yol seni bekliyor, daha sonra ise yukarıya tırmanmak için oldukça büyük bir merdiven bizi bekliyor.
Yayla mahallesi Kırklareli’nin en eski mahallesidir. Birçok bina yıkılmış, yeniden restore edilmiştir. Yayla parkı halkın en çok gittiği mekanlardan biridir.
Kıyıköy daha çok yazları plaj olarak kullanılan ve düğün fotoğrafları çektirmek isteyenlerin uğrak noktalarından biridir.
işte Kırklareli bu kadar renkli, güzel ve mutlu insanlar kentidir. Yolu düşenlere ev sahipliği yapacak birçok insan vardır.