Ben seni nasıl da coşkulu
Sonra utangaç
Nasıl da çocukça sevmiştim
Bir yaz akşamı şenliğinde
Bir kış gecesi gibi şiddetli ve kimsesiz
Koynundan ayırmadığı bebeğini yitiren
Gözü yaşlı bir kız çocuğu gibi
Ve de kırık dökük
Çarşıdan aldığım nar gibi sevmiştim seni
Yarılıp bin parçaya bölünmüş
Ve her bir parçası sana aşık
Usanmış bi’ okul sabahı
Aceleyle elime tutuşturulan yağlı ballı ekmek gibi sevmiştim
Pazar kahvaltıları gibi kalabalık
Sonra aylardan kasım
Balıklardan lüfer
Renklerden mavi gibi
Ama en fazla gökyüzü gibi sevmiştim
Başucuma yapıştırdığım plastik yıldızlar gibi
İlk kez aşık olmanın çocuksu telaşıyla daha
Geceleri sabah eden
Mahmur gözlerin bıraktığı muratlarca sevmiştim
Ben seni dönüp geldiğin limanlar gibi sevmiştim
Rıhtımlar gibi soğuk
Ve de bekleyenler gibi yalnız
Yine de ben seni en çok annemin kokusu gibi sevmiştim
Öksüz burnum gibi sızlayan
Terli sırtım gibi örtüsüz
Akşam ezanı vakti çağıran bi’ ses gibi
Ocağı tüten evler gibi daha…