fbpx

Özdemir  ASAF şöyle demiş:

“Bazı kadınlar makyaj yapmaz, gamzesi vardır.
Bazı kadınlar mücevher  takmaz, gözleri vardır.
Bazı kadınlar söze ihtiyaç duymaz, bakışları vardır.
Bazı kadınlar silah kullanmaz, gülüşleri vardır.”

Doğrusu çok zamanımı aldı, bunun üzerine birkaç satır bir şeyler yazmak. Çok düşündüm öncesinde. Söylenebilecek her şeyi Özdemir Asaf söylemiş. Belki bende de bir iki tane bir şey kalmıştır.

“Bazı kadınlar söze ihtiyaç duymaz, bakışları vardır.” İçlerinde belki, birden fazla anlam yüklü olan, birçok şeyin ifadesini barındıran cümle budur. Öyle düşünüyorum ki, çoğu zaman susuyoruz. Cümlelerimizi tamamlayacak gücü kaybettiğimizde, anlatmak için kelimeleri kendimizde yetersiz bulduğumuzda ya da hiç bulamadığımızda, çoğu  şeyi anlatıp  anlaşılmadığımızın farkına vardığımızda da susmayı tercih ediyoruz. Söylenene göre, söze ihtiyaç duymadığımız kastedilmiş. Sözlere her zaman muhtacız. Yetişemediğimiz yerde susuyoruz sadece. Yoruluyoruz. Yarı yolda kalıyoruz. Düşüyoruz. Kalkabiliyoruz da. Artık konuşmayı tercih etmiyoruz. Sadece bakmayı öğreniyoruz. Bakarak anlaşılmayı bekliyoruz. Bu öylesine zor bir durum. İnsan nasıl böyle bir şeyi bekler ki? Sadece bakarak ve öylece durarak anlaşılmayı. Anlayamaz insanlar, garipserler, zordur. İstisnalar elbette var. Aynı dili bakarak konuşabilenler var. Sustuklarında anlaşabilenler var. Eğer onlardan biriyseniz veya onlardan biriyleyseniz, hayatınızda bir şeyler yolunda gidiyor demektir.

Gelelim mücevher değerinde gülüşleri olan kadınlara. Acıdan da doğabilir bir tebessüm. Merhamet dolu cümleler duyduğumuzda da. İki satır yazılmış bir şeylere denk geliriz de gülümseriz bazen. Ağlamamızın hemen ardından kalkıp gülebiliriz. Bir bakışa denk geliriz, karşıdan bir tebessüm alırız vesaire. Her şeye gülümseriz. “Yeri geldiğinde ağlarız, yeri geldiğinde güleriz.” Üzüntü duymak bir değerdir bizim için. Hüzünlenmek, mutsuzluk ya da hissizlik. Bunların hiçbiri göz ardı edilemeyecek değerde. Mücevher gibi yani…

Bazı kadınlar, öyle büyük şeyler istemezler. Ruha dokunmak isterler. Değer verirler. Bazen zor insanlara denk gelirler. Tehlike mi var işin içinde? Tebessüm yok orası kesin. Derinlik var. Sessizlik var. Güneş yok. Sadece bir yere ya da bir hüzne, bir insana bakıp yazacak o kadar çok şeyleri olur ki. Söze ihtiyaç duymazlar. Bakmaları vardır.

Bazı kadınlar fark eder. Mesela ailesinden ayrı bir çocuk burada. Başını kollarına kapatmış. Gülümsemiyor. Onun gülmesini isterler. Daha sonra pişmanlık yaşarlar, gidip işe yarar bir şey yapmadıkları için. Çok pişmanlığı olan da var. Gökyüzü lacivert olan da var, açık mavi olan da. Hüznün bile güzelliği var. Ve bazı kadınlar der ki: Kaybedebiliriz, bazen acı verici bir şekilde. Ama ölmeyiz.

Bırakın cümleler kurmayı da biraz da bakarak konuşalım. İzin verin içtenlikle sevelim. Bir insanın ruhuna nasıl dokunulur öğrenelim. Havadan sudan bahsetsek bile olur. Girmeyelim derin konulara. Biz kadınlar, bir bardak bir şeyler içerken de mutlu olabiliriz.

Elifnur içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
4 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
Elifnur içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Yazar sayımızın 300’ü aştığı şu günlerde hevesli yazarlarımıza yol gösterebilmek veya en azından daha kaliteli içerikler üretebilmeleri adına bazı ipucular vermek için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Bu yazı boyunca bir dijital içeriğin nasıl yazılması gerektiğinden bahsedeceğim. Bublogta içeriklerinin bir kısmı şiir ve denemelerden oluşuyor ve bu yazıda söyleyeceğim şeyler bu içerikler için çok […]
Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]