Hiç kendinize ait bir hobiniz olduğunu düşündüğünüz oldu mu? Bunu dünyada sadece ben yapıyorum dediğiniz mesela? Gün içinde o kadar çok şeyle uğraşıyoruz ki bazen kendimize vakit ayırmakta epeyce zorlanıyoruz. İşte hobiler bu boğucu ortamda kendimizi iyi hissettirebilen alışkanlıklardan doğuyor. Yani kendinizi başarılı bulduğunuz, belki yeteneğinizin olmadığı ama yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler bence hobidir. Konusunun ne olduğu genelde sorgulanmaz. Herkesin farkında olmasa da bir hobisi olduğunu düşünüyorum.
Aslında birçok hobim olduğunu söyleyebilirim. Bazıları elbette toplumun çoğunun yapmakta olduğu hobiler. Film izlemek, kitap okumak ve müzik dinlemek gibi. Benim bunlardan biraz daha farklı bir hobim olduğunu düşünüyorum. Şahsen küçüklüğümden beri söylediklerimin yanı sıra söyleyemediklerim beni daha çok etkilemiştir. Toplum olarak, kültür olarak her şey, herkese söylenmeyecek konumda bilirsiniz. İşte ben de bazen cesaret edemediğim, bazen saygı duyduğum için bazen de yeri geldiğinde susmanın daha büyük bir erdem olduğunu düşündüğümden söyleyemediklerim hep içimde kalmış ve beni rahatsız etmiştir. Bu durumda hep düz beyaz bir kâğıda duygularımı, söylemek istediklerimi yazardım. O an kızdığım, moralimi bozan ne varsa yazardım. Zamanla anladım ki bu aslında benim kendi kendimi tedavi etme yöntemim. Bana iyi geldiğini düşündüğüm için hâlâ daha devam ettiğim bir hobim. Günlük yazmaktan çok farklı. Örneğin günlükte gün içinde neler yaptığınızı anlatırsınız, bir dostmuş gibi bir gününüzü yazar ve bunu her gün tekrarlarsınız. Ancak bazı günler bir önceki gün kadar yoğun duygular yaşamadığınız için belki bir gün günlüğünüze anlatacak bir şeyiniz kalmaz. Yani kısaca zorunlu olduğu zaman bazen işler tahmin ettiğimiz gibi gitmeyebilir. Bu durumda düzensizlik oluşacağından hevesimiz kursağımızda kalıp her şeyi yerle bir etmemiz olası.
Bir kâğıda duygularınızı yazıp daha sonra dilediğiniz gibi saklayıp ya da çöpe atabilirsiniz. Ben yaşadıklarımın ve duygularımın zamanla ne kadar değiştiğini görmek için saklama yöntemini seçiyorum. Bu hobimin bana kazandırdığı birkaç şey var. Örneğin kendimi anlatamadığımı düşündüğüm zamanlarda kendimi yazıyla daha iyi ifade edebildiğimi anladım. Asosyal olduğunu düşünen insanlar için bu müthiş iyi bir şey çünkü kendinizi anlatabilmek o dönemde haddinden fazla zor olabiliyor.
Diğer açıdan farkındalığa varmamı sağladı. Aslında tüm yaşamımız boyunca aynı olayları yaşıyoruz farklı versiyonlarıyla. Ben iki ay önceki yazdığıma baktığımda bunu görebiliyorum. Bazen gerçekten hayatı kontrol etmek bizi daha da dibe çekebiliyor. Olduğu gibi yaşamak, anı yaşamak en büyük kazancımız olsun.
Maliyeti bir kâğıt ve bir kalem olan kolayca edinebileceğiniz bir hobi. Özellikle kendini kanıtlamak, bir şeyler anlatmak isteyen kişilerin kendini daha iyi hissedeceğini düşündüğüm bir hobi. Günün çok ufak bir kısmını kapsayan, her gün yazma zorunluluğu olmayan bir hobi. Zamansız, aynı zamanda etkileyici, kendinizi rahat hissettiğiniz her yerde her an ufak bir boşluk bulduğunuzda yazabilirsiniz. Bazı şeylerin yeri ve zamanı yoktur.
Kısacası kiminin farkında olmadan yaptığı, kimin belki bilinçli olarak yaptığı bir hobi olabilir. Eminim ki yalnız değilimdir. Farkına vardığım en önemli şey duygularımız. Bazen kontrol edemeyiz ama onları yok saymak en kötü olanı. Bir şekilde duygularımızı aktardığımızda kendimizi daha iyi hissederiz. Bu bir kâğıt parçası, arkadaşla yapılan bir telefon görüşmesi veya herhangi bir şey olabilir. Her şeyden önce kendinizi önemseyin. Duygularınız hâlâ yaşadığınızı gösterir. Bir adım attıktan sonra devamının geleceğine inanıyorum. Kendinize biraz zaman tanıyın.
Sevgiler…