Sensiz geçen 1 yıl 8 ay 4 gün…
Ve bense hâlâ gün sayıyorum…
Her güne bir sayı daha ekleyerek geçiyor ömrüm. Bana yalnızlığı yokluğunla daha çok sevdirdin.
Kimseyi aramıyorum yanımda, yine sen ol istiyorum.
Galiba ben senin bana verdiğin tesellilerini özlüyorum baba. Sanki bir gün geleceksin de bana yine “Hiçbir şeyi takma oğlum”la başlayan tesellilerinle umut vereceksin.
Umut serpmek.
İnsanın yüreğine umut telkin etmek zordur. Sen galiba bunu bende başarıyordun baba.
İyi bir konuşmacıydın, belki onun bir etkisiydi bilemiyorum. Ama ben seni çok özlüyorum.
Bana umudu bu kadar aşılarken yokluğuna hasret bırakmak… Umuda küsmeme de vesile oldu böyle sanki. Hiç olmadı böyle baba… Hiç…
Seni her ziyaretimin ertesi günleri ruhani bir varlığa dönüyor yüreğim. Nedenle başlayan yarım kalmış günlerin uzamayışına içerlemek sadece benimkisi, kızamıyorum sana.
Ama oraya gelip de bir taşa bakıp da babam demek… Orada olduğunu hissetme evresine geçişimi daha da hızlandırıyor.
Böyle bir anı kabullenememek ne zormuş…
Derler ya yakınından biri gitti mi kalpte 40 gün boyunca her gün bir mum yanar ama sadece 39’u sönermiş. 40. günkü mum ömür boyu insanın yüreğinde kalırmış.
Benim yüreğimde ki mumun acısı sönmeyen 40 muma eşdeğer. O yüreğimdeki bir mum benim 40’ım sanki, bazen de 50 oluyor.
Sen aklıma gelince bana tüm bildiklerini öğretmeye çalıştığın o yollara gidiyorum.
Beraber yürüdüğümüz yollara giderek, sesini hatırıma getirdiğimde gözden biraz yaş akıyor. Sanki seninle tekrar yürüyorum o yolları baba.
Ben çok şey öğrendim senden.
Nasihatlerini hâlâ daha uygularım.
Ama “Beni biraz kendinden uzaklaştırsaydın keşke.” diye söylendiğim oluyor bazen.
Keşke diyorum bu kadar yakınlık kurmasaydım sana. Belki de bu kadar üzülmezdim.
Bir tek nasihati kulağıma küpe etmeyi unutmuşsun galiba baba. Yokluğun tarifini hissettirmedin bana. Birini çok sevince sevenin ortada bırakılıp gidildiğini biliyorum az çok. Çok seversen bırakıp giderler dediğim de olmuştur.
Ama seninkisi en has gitmeymiş…
Keşke böyle terk etmeseydin beni…
Yarım kalan bir duyguyu tamamlayacak sıcaklığı ancak insan kendini avutursa bulabilir, o da belki. Karaktere de bağlı galiba biraz.
Ben o sıcak samimiyetini bunca zaman kimsede bulamadım bugün de Babalar Günü’ymüş, bugünse hiç bulamam. Sensiz geçen bu 2. Babalar Günü oluyor.
Yokluğuna eklenen 2 ağır bir sensiz sayı daha. Hoş, zaten gidişinin saati de 2’ydi. İşimiz 1’lere, 2’lere kaldı sanki.
Ben gün sayarken bir gün yorulursam eğer diye o zaman da seni unutmuş olabileceğimden korkarak, hâlâ daha 1’leri 2’leri hayatımdan çıkaramıyorum.
Seni unutmaktan korkuyorum ben baba. Bana kendini hatırlatacak sözlü anıların beni ayakta tutuyor. Söylediğin her sözü kendime nasihat saydım ben.
Hani bir gün dedemden bahsederken iç çekmiştin ya “Babamı özledim ben.” diye söyleyerek. Ben de sana demiştim “Peki nasıl dayanıyorsun baba?” diye. “Allah veriyor kolayını.” demiştin.
Ben aslında o gün, o soruyu kendime sormuştum. Nasıl dayanacaksın diye… O günleri yaşıyorum şimdi senin o gün dediğin gibi sadece sabır diyerek…
Gidenin arkasından geriye sadece anılar kalıyormuş sabır diyerek. Benim anılarım senin nasihatlerinde saklı.
Bir gün her şey fotoğraflarda saklı kalacak diye sözlerinin her birini birer fotoğraf karesi saydım ben.
O günlerden beri sakladım senin sözlerini kalbime, zihnime.
Biriken sözlerin dağ oldu yüreğimde. Hep aklımdasın baba.
Her babanın evladının başarısıyla övünme duygusunu tattıramadıysam sana sen de bana kırıl. Benim senin gidişine kırgın olduğum gibi…
Ben senin benden istediklerini başaramasam da telafisi var olacakken senin gitmenin telafisi yok işte baba. Gittin mi büyük gideceksini nereden öğrenmişsen, çok büyük gitmiş oldun…
Her anı ilk günlerle eşdeğer olan, tek acı olan duygu bu sanırım diğerleri geçiyordur.
Bizlerse gitmeyi yürüyüşlere sığdırıyoruz, sonra da eve dönüyoruz. Sen niye dönmedin ki baba?
Yürüyüş parkında yürünülen yolun sonundan döner gibi dönseydin keşke o hastaneden.
Ben sana kaldığın yerden parkın sonundaki yolu tamamlamayı öğretirdim.
Öğrenmeye daha da devam ederdik işte hayatı. Ama şimdi senin bir elinin desteğiyle silkelenen ben öğrenmelere de kapadım kendimi.
Kafamın içinde hep sen varsın çünkü.
Bunlar bana bazen hoş birer anı dedirtiyor bazen de beni yoruyor.
Karışık duygularla bezenmiş bir hayat işte…
Bazen hoş bir anı… Anı kısmı güzel…
Umarım hep seni anılarınla hatırlarım babam…
Babalar günün kutlu olsun.