Baba sevgisi nasıl olur? Nasıl hissedilir? Varken nasıl bu kadar yoksun baba? Neden bu kadar yoksun bana? Defterimin en arkasına yazıyorum kimseler görmesin diye. Ne hissettiğimi bilmesinler diye. Ne bu duygusallık mı? Alakası bile yok. Merak sadece. İnsan görmediği, bilmediği şeyi istermiş ya ben de onu merak ediyorum işte. Baba şefkati ne kadar hissettirebilir? Kim babasının değerini ne kadar biliyor merak ediyorum. İlk aşk diyorsunuz, ben o aşkı ilkokulda tattım sadece. Süper kahraman diyorsunuz, ben onları filmlerde gördüm sadece. Koca bir kavak ağacı dersiniz. Ben kendimi ayazda hissediyorum, üşüyorum. Başınız okşanırmış, kocaman sarılırlarmış. Parçalar mı içinizdeki nefreti? Bitirir mi tüm kini? Bir kere sarılsam unutur muyum her şeyi? Kalbim neyi bekliyor? Uzatılacak bir eli mi? Hiç sanmam. Ne bir kahraman ne bir ilk aşk ne de koca bir kavak… Ben bilmem ne istediğimi. Merak ettiklerimi istemem çünkü biliyorum ki ben kaldıramam. Beni mutlu etmezken daha çok üzer. Neden mi? Bu güzel duyguyu nasıl olur da yeni tattım derim. Kızarım kendime. Öfkem de kendime olur, suçlamalarım da. Eksik hissederim bir kere baştan beri olan tüm eksikliklerimi unutarak. Sevgiyi basitleştiren herkese kızgınım. Bu kadar kutsal bir duyguyu nasıl olur da basite alabiliriz ki? Beni beynimdeki saçmalıklardan kurtaracakken, kalbimdeki sızıyı durduracakken suçlamalarımı susturup nefretimi, öfkemi dindirebilecek güce sahipken nasıl olur da basite alabilirsiniz. Aç olmak diye bir şey var ya hani, sanırım ben açım. Sevgiye, ilgiye… Başımın okşanmasına değil bir kalpte olmama. Bir kavak ağacına değil ruhumun kendine güvenip ayakları üzerinde durmasına. Bir şeye değil çok şeye ihtiyacım var benim. Hayattaki yerime, hayallerime, hedeflerime, sevdiklerime ve sevildiklerime. Kendime ihtiyacım var. Kendimi bulmama. Uzun zaman önce çıktığım arayıştan eli boş dönmemin tek sebebi kendimi nerede arayacağımı bilememekti. Nereden toparlayacaktım kendimi? Hangi eksikliğimden başlayacaktım ki? Nereye dönsem bir duvar çıkıyordu karşıma. Nereye baksam bir engel. Ne mecalim vardı çözmeye ne de isteğim. Boş duvarı izlemek gibiydi her şey. Ama şimdi hayatımda bir başlangıç çizgisi gözüküyor. Her şeyi halletmenin tam sırası!
Abonelik
0 Yorumlar