Kızıla bürünmüş gökyüzündeyim bugün,
Hava henüz kararmadı ama ayı görebiliyorum.
Bu bana garip geliyor, sanki güneşin bir ihaneti gibi.
Gecelere hâkim olan karanlıkta, yolumu bulmam için bir ışıkken ay,
Şimdi ortalıkta ne işi var?
Ay bile yerini bilmiyor, görüyor musun?
Pestenkerani konuşuyorum sana,
Sahi düşünüyorum bazen, ben yazıyorum da…
Sen dinliyor musun?
Artık düşünmüyorum, sen hep böyleydin.
En ihtiyacım olduğu anda burada olacağını söylerdin.
Bakıyorum da, hani yoksun?
Elimde kalem ve önümde sararmış bir yaprak,
Hava kararmış, ay nerede?
Önünü bulutlar kaplamış görüyor musun?
Oysa şimdi tam da onun zamanıydı,
Şimdi insanlık, kapıldı sanki aydan gelen ihanete.
İhtiyacım yokken sana, hep buradaydın.
Ay gibi, oysa güneşindim ben senin.
Ama sen gündüz burada, gece bulutlardaydın.
İkimiz fazlaydık dünyaya,
Birimiz azdık, ortasındaydım.
Ve şimdi karanlık çöktü ortalığa,
Bütün ışıklar sönmüş, hayat suskun.
İşte şimdi ihtiyacım var sana,
Bakıyorum da, hani yoksun?