fbpx

Uzun zaman oldu yazmayalı, yazmayı da istemiyorum gerçi. O günden beri hiçbir şey yazamıyorum, hiçbir düşüncemi dökemiyorum kağıtlara. Halbuki en iyi arkadaşlarımdı onlar benim, beni en güzel dinleyen. Sonra sen çıktın karşıma, biraz da benim hatam aslında. Beni o dili olmayan kağıtlardan bile iyi dinledin, onlar bana sarılamıyor ve göz yaşımı silemiyorlardı. Sen yaptın. Bir söz vardır, bilir misin bilmem “Uzaktan hayran olduğunuz biriyle sakın tanışmayın.” der yazar “Ya eliniz ya da kalbiniz boş kalır.” benim elim de kalbim de boş kaldı. Artık sana sevgilim demeye de varmıyor dilim, sevgili falan değilsin. Birlikte olup ayrıldıktan sonra birbirinden nefret eden insanları gördüğümde çok şaşırırdım oysaki. O kadar yaşanmışlık var derdim, insan nasıl bakmaz yüzüne. Bazı yaşanmışlıklar meğerse çok ağır oluyormuş, herkes kaldıramıyor. Ha ben mi, ben nelerle baş ettim, bu ne ki? Kalbimin yükü şimdi çok yakmıyor canımı, ileride, yokluğun yavaşça gün yüzüne çıkarken belli edecek acısını da o kadarını da hallederim ben. Biliyorum. Zaten beni sevmiyordun, böyle elini yüzünü silmek için aldığın bir peçete gibi kullanıp bir kenara fırlattın beni. Aslında diğer kızla olan yazışmalarınızı falan da görüyordum da diyordum ki bir şeyler hissetmeye başlasa bana söylerdi herhâlde. Fakat söylemedin ve gerçekten anlamsız bir bahaneyle ayrıldın benden. Gerçi ilk barıştığımızda ilişkimizdeki karşılıklı saygının kalmadığını da fark etmiştim ben. Üzerine durmadım ama, safım ya hani. Biliyor musun, insanların onları üzecek yönlerini görsem de ses çıkarmayışımdan ve değer verdiğim insanlar hata yapsa bile yanlarında durduğum için herkes beni saf olarak görüyor. Tek sen değilsin yani, bir sürü kişi var daha. Ama şöyle ki değer verdiğim insanların mutlu olması benim mutlu olmamdan çok daha önemli, çünkü onlar mutlu olduklarında ben bir şekilde toparlanacak gücü buluyorum. Seni hayatımdan çıkarmamak için de elimden gelen her şeyi yaptım, çok şeyi gerçekten görmezden geldim. Beni sevmediğini iliklerime kadar hissediyor olsam da sana değer veriyordum ve seni hayatımda tutmaya çalıştım. Artık sana iyi dilekler de dilemek istemiyorum, umarım yokluğumu iliklerine kadar hissediyorsundur. Sana karşı dileyebileceğim en kötü dilek de bu sanırım, dahası bana yakışmaz. Seni sevmiyor olsam da sana saygı duyuyorum hâlâ çünkü. Ve aslında çok fazla şey öğrendim bu ilişkiden, senin hoşuna gitsin diye kendimden taviz verişlerimin yersizliğini mesela. Sanki kendi derdim yokmuş gibi senin derdini halletmeye çalışışlarımın ne kadar boş ve anlamsız olduğunu. Ve tekrar gelmeyeceksin, gelecek olsan da ben istemiyorum artık. Hayatıma girip bütün düzenini altüst etmeni istemiyorum. Yani benden uzak ol da, nerde olursan ol.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]