Uzun zaman oldu yazmayalı, yazmayı da istemiyorum gerçi. O günden beri hiçbir şey yazamıyorum, hiçbir düşüncemi dökemiyorum kağıtlara. Halbuki en iyi arkadaşlarımdı onlar benim, beni en güzel dinleyen. Sonra sen çıktın karşıma, biraz da benim hatam aslında. Beni o dili olmayan kağıtlardan bile iyi dinledin, onlar bana sarılamıyor ve göz yaşımı silemiyorlardı. Sen yaptın. Bir söz vardır, bilir misin bilmem “Uzaktan hayran olduğunuz biriyle sakın tanışmayın.” der yazar “Ya eliniz ya da kalbiniz boş kalır.” benim elim de kalbim de boş kaldı. Artık sana sevgilim demeye de varmıyor dilim, sevgili falan değilsin. Birlikte olup ayrıldıktan sonra birbirinden nefret eden insanları gördüğümde çok şaşırırdım oysaki. O kadar yaşanmışlık var derdim, insan nasıl bakmaz yüzüne. Bazı yaşanmışlıklar meğerse çok ağır oluyormuş, herkes kaldıramıyor. Ha ben mi, ben nelerle baş ettim, bu ne ki? Kalbimin yükü şimdi çok yakmıyor canımı, ileride, yokluğun yavaşça gün yüzüne çıkarken belli edecek acısını da o kadarını da hallederim ben. Biliyorum. Zaten beni sevmiyordun, böyle elini yüzünü silmek için aldığın bir peçete gibi kullanıp bir kenara fırlattın beni. Aslında diğer kızla olan yazışmalarınızı falan da görüyordum da diyordum ki bir şeyler hissetmeye başlasa bana söylerdi herhâlde. Fakat söylemedin ve gerçekten anlamsız bir bahaneyle ayrıldın benden. Gerçi ilk barıştığımızda ilişkimizdeki karşılıklı saygının kalmadığını da fark etmiştim ben. Üzerine durmadım ama, safım ya hani. Biliyor musun, insanların onları üzecek yönlerini görsem de ses çıkarmayışımdan ve değer verdiğim insanlar hata yapsa bile yanlarında durduğum için herkes beni saf olarak görüyor. Tek sen değilsin yani, bir sürü kişi var daha. Ama şöyle ki değer verdiğim insanların mutlu olması benim mutlu olmamdan çok daha önemli, çünkü onlar mutlu olduklarında ben bir şekilde toparlanacak gücü buluyorum. Seni hayatımdan çıkarmamak için de elimden gelen her şeyi yaptım, çok şeyi gerçekten görmezden geldim. Beni sevmediğini iliklerime kadar hissediyor olsam da sana değer veriyordum ve seni hayatımda tutmaya çalıştım. Artık sana iyi dilekler de dilemek istemiyorum, umarım yokluğumu iliklerine kadar hissediyorsundur. Sana karşı dileyebileceğim en kötü dilek de bu sanırım, dahası bana yakışmaz. Seni sevmiyor olsam da sana saygı duyuyorum hâlâ çünkü. Ve aslında çok fazla şey öğrendim bu ilişkiden, senin hoşuna gitsin diye kendimden taviz verişlerimin yersizliğini mesela. Sanki kendi derdim yokmuş gibi senin derdini halletmeye çalışışlarımın ne kadar boş ve anlamsız olduğunu. Ve tekrar gelmeyeceksin, gelecek olsan da ben istemiyorum artık. Hayatıma girip bütün düzenini altüst etmeni istemiyorum. Yani benden uzak ol da, nerde olursan ol.
Abonelik
0 Yorumlar