fbpx

“Kızım gel, şimdi yazmaya başlayabiliriz. Vaktim müsait.”

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uzak diyarlarda pamuk gibi beyaz bir kuzu yaşarmış. Bu kuzunun ismi Kuki’ymiş. Kuki ailesiyle yaşarmış. Bu aile çok mutluymuş. Her gün beraber gezerlermiş…

– Derelerden su içsinler mi anne?

– Olur tabii kızım, bu masal senin masalın.

…her gün beraber gezer derelerden su içerlermiş.

– Anne arkadaşları da olsun bu kuzu ailesinin. Hani İremlere gidiyoruz ya biz. Onlar da gitsin arkadaşlarının yanına.

Arkadaşlarıyla görüşür, vakit geçirirlermiş.

– Hatta anne onlar da kırmızı olsun. Çünkü ben kırmızı rengini en çok seviyorum.

– Hmm… Demek en çok seviyorsun. Peki isim verelim mi bu ailelere?

– Pamuk ailesi ve Gül ailesi olsun anne. Çünkü pamuk beyaz, gül kırmızı olur. Onlar da beyaz ve kırmızı renkteler.

– Bu Pamuk ve Gül ailesi ne yapıyor olsun? Zorunda değiliz ama sen istersin diye sordum.

– Pikniğe gitsinler anne. Çünkü çocuklar pikniği çok severler. Kuzular da sever.

Günlerden bir gün Pamuk ve Gül ailesi yemyeşil kırlara, güneşli bir havada pikniğe gitmişler. Anne pamuk ve anne gül yiyecekleri hazırlarken Kuki ve arkadaşı oyunlar oynar koşup eğlenirlermiş.

– Oynarlarken yeşil bir kuzu görsünler anne. Sonra arkadaş olsunlar. Onun ismi de Çimen olsun. Pamuk ve Gül onunla ailesini tanıştırsın.

Gezdikleri sırada yeşil bir kuzu görmüşler. Yanına gidip tanışmışlar. Beraber gezmeye başlamışlar. Ailesinden bahsetmiş Çimen. Yaşadıkları yerden, arkadaşlarından, yapmayı sevdiği şeylerden bahsetmiş…

Daha fazla dayanamadım. Gözyaşım engel oluyordu kâğıdı doldurmama. Kızıma okuduğum masalların sonunda her defasında, biz de masal yazalım anne, diyordu güzel Arzu’m. Ben de ona, şimdi olmaz vaktim müsait değil, diyordum. Şimdi o yok. Aklımdaki cevaplarıyla, hayal gücüyle, istekleri ve masumiyetiyle bir masal yazayım dedim kendi kendime. Beceremiyorum şimdi de. Onu canlandırıyorum zihnimde. Ne kadar istesem de yanımda olmasını, dönmesi mümkün değildi artık. Neden erteledim ki onun isteklerini. İşlerimi ertelesem ne olurdu sanki. Benim masum Arzu’m. Özür dilerim güzel kızım. Senin için çok önemli olan bu isteğini gerçekleştiremediğim için çok özür dilerim. Üstelik her defasında, tamam anneciğim sonra yazalım, diyordun. Hiç kızmıyordun bana. Lütfen anneni affet. İnan niyeti seni üzmek değildi. Nereden bilebilirdi ki böyle olacağını. Her gün acı çekiyordu şimdi. Affet beni güzel kızım. Her gün akan gözyaşlarım hatırına affet beni.

@HLTYNR içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!
Abonelik
Bildir
guest
2 Yorumlar
Eskiler
Yeniler En çok oylananlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin
@HLTYNR içeriklerini beğendin mi? Sosyal medyada takip edin!

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]