Birlikte okuyunuz. 👇🏻
Aralık’tayız. Her manadan Aralık’ta. Aylardan, senden, benden, bizden, gurbetten… Aralık’ta.
Yağmur yağıyor demek istemezdim. Hem kendime hem sana ama yağmur yağıyor. Hatta karla karışık. Kafam bir hayli karışık. Hiç hoş zamanlar sayılmaz. Şimdi tam da olduğum zamanlar… Üstelik gönül kuşunu da vurmuşlar kanadından.
İyileşmek için çok erken ve çok geç. Vakit, öylece bekleme vakti. Belki de aleladelik vakti diyeceğim ama birileri “Hooop orada dur!” diyor içimden. Durdum ben de n’apayım.
Eee’si,
“Teselli etmiyor gönlümü
Ne yıldız ne de ay bu gece
Beklerim hasretle gülümü
Yalvarıp göklere her gece”
ve
“Bütün dertler beni bekler yatağımın baş ucunda
Esir kalır hep dilekler kaderimin avucunda”
yani kaderimin avucundayım.
Soluk bir çiçek gibi vazoda ya da camın kenarına iliştirilmiş yarı dolu bir bardağın ucunda. Gün doğuyor, saatler geçiyor ve gün batıyor. Sessizim, gıkım bile çıkmıyor. Gülümsüyorum (üstelik), ağlıyorum da ara sıra. Normalim. Normalim.
Zaman beni tedirgin etmiyor. Kendim bile kendimi tedirgin etmiyor. İnsanlar hiç… Gerisinde ya da ilerisinde de sayılmam. Olduğum yerdeyim ve de durduğum.
Ey insan, ne güzel şeymiş şu durmak duygusu! Savaşlar aleminden kopup gelen parçalarımızı birleştirelim şimdi yemek masasında. Kaç parça?
Sonra derin bir nefes alalım. Ve bakalım göğe. Ne var ne yok avuçlarımızda?
Nasılsınız son günlerde? Hem kuşlar hem siz… Nasılsınız?
Sıra bize geldi diyelim. İyi olacağız. Kötüden hallice iyi.
Tozlu raflardan üfleyerek alacağız Cemal’i, Edip’i, Attila’yı. Üfleyip tozunu kapatacağız gözümüzü ve bir sayfa açacağız.
Gün o sayfadır. Sen o gün, o sayfasındır.
İstanbul’daki sahafların kokusu gelecek burnuna. Bir kere daha kapayacaksın gözünü ve bir sayfa daha…
O bizim günümüzdür! O bizim sayfamızdır!
Hep yaptığım gibi… Ve hep yapacağım gibi…
Hadi şimdi sıra sizde. Bugün, siz nasılsınız?
Başka neler gelir insanoğlunun elinden? Hayır, çekip gitmekten başka…
Kalmak bir yerde, durmak ne güzelmiş baksanıza…
Ne gelir başka elimizden?
Tozlu raflardan şiirleri indirmekten başka…
Aklınıza gelirse mutlaka söyleyin. Ben hep buralardayım.
Tozlu rafların başında, kurşun kalemin ucunda ve beyaz kağıdın son satırında…
Aralık’ın son haftasında…
23 Aralık 2020, Tirebolu