Başka olur Anadolu’da kış… Yaşamlar da farklıdır tıpkı yüzler gibi. Havalar sert, soğuk ve yıkıcıdır. Ama yüzler, gönüller bir o kadar içten ve samimidir.
Anadolu’da hayatın her anı engellerle doludur ama o engelleri aşmak için insanlar ellerini, tırnaklarını, kuvvetlerini kullanırlar. Aldıkları her soğuk hava ciğerleri yakar ama inandıkları yoldan dönmezler, işlerini asla yarım komazlar. Kar diz boyudur ama eğer kar açılması gerekirse açılır, yollar aşılması gerekirse aşılır. O kadar çok sorun ile karşılaşmalarına rağmen her zaman isyan etmeden şükür etmeyi bilirler…
Anadolu’nun kışında dereler çok soğuk akar, dereler gür akar ve köylüler için karlar da her yeri kapladığı için ulaşım zor olur ama alışkındır Anadolu insanı. Bir ”Ya Allah!” dedi mi, yola çıkmak gerekiyorsa durmadan çıkar, iş bitirilecekse hemen bitirilir.
Anadolu’da kışın çocukların en büyük eğlencesi kardır; kayarlar, atarlar birbirlerine ya da üzerinde yuvarlanırlar.
Eğitim uğruna bazen dağları bazen yolları aşarlar ve bunların hepsi karlıdır. Ama şikayet etmez, eğlenceye çevirmeyi bilirler.
Çoğu zaman bir göz sınıfta sobanın etrafında çember yapıp hayallerini anlatırlar birbirlerine, o sobanın başında filizlenir hayatlar, umutlar; en büyük idealleri öğretmenleri olur. Al al olmuş yanakları, pembe elleri ile kalem tutan o eller, gün gelir, ülkenin geleceği için mücadele ederler. Ve bunu yapmaları için önlerine gelecek hiçbir engelden korkmazlar çünkü onlar zaten en büyük engelleri zaten aşıp okullarına gelmişlerdir. Bir gün hayalin gerçek olma umudu hep içlerini sıcak, fikirlerini dinamik tutar.
Evleri sıcacıktır, hiçbir misafiri geri de çevirmezler. ”Gelen misafir rızkıyla gelir.” düşüncesiyle herkesi sofrasına buyur ederler, misafir gidene kadar büyük değer görür. Kış günü hayvanlar etrafta çok olur ama asla bir düşmanlık beslemez o yörenin halkı çünkü en nihayetinde o da bir canlıdır ve onun da bir fıtratı vardır. Kışın her insanın içini sıcak tutan çay, buralı insanlar için vazgeçilmezdir. Sabah erken başlayan çay demleme süresi ancak yatana kadar her zaman sıcacıktır. Köyler ile şehirler pek fark yoktur, şehrin sokaklarında koşan bir koyun görmeniz çok normaldir.
Anadolu’da kış sevgileri de birbirlerine çok sıcak ve samimidir, her soruna imece usulü yapmayı birbirlerine hak olarak görürler.
Her an gülmeyi bilir, her an neşeli yaşamaya çalışırlar.
Hani derler ya hava soğuyunca değil, yürekler soğuyunca başlarmış insanın kışı, işte Anadolu’da bu yüzden lapa lapa kar yağsa da asla kış başlamaz bir bakıma…