Aile nedir? Şayet ben aşk gibi bu kelimenin de herkes tarafından farklı şekilde yorumlanacağını düşünüyorum. Benim için aile; her şey demektir. Asla bırakmayacağını bildiğiniz bireylerle oluşturulan bir ortam, yalnızca ölümün ayıracağına inandığınız bir bağlılık… Evinizin kapısını akşam olup kapatınca; dışarıda kalanlar artık önemsizdir. O kapının ardında ne olduğu, ne olacağı artık yalnızca iki düşünüp unutulacak problemler silsilesidir. Ve bilhassa akşam olduğunda, çay demlenirken edilen muhabbetlere kimler katılıyorsa onlar sizi hayatınız boyunca bırakmayacaktır. İnsan her zaman şanslı olamıyor, aile en büyük şanstır…
Herkesin kafası ayrı düşünür, bir aile ortamında bile… Biri belki çayını yudumlarken bir arkadaşıyla yaşadığı sıkıntıyı düşünüp kahırlanır. Biri ailesine sürpriz yapacaktır, bunun mutluluğu sarmıştır içini. Biri belki bir hastalığı olduğunu söyleyecektir birazdan, korkuyordur; üzülüyordur… Neticede böylesine güçlü bağ ile sarılmış aile ortamında dahi herkes ayrı düşünür. Çünkü böyledir işte, günün sonunda; yatağa girdiğinizde yalnız düşünceleriniz ve siz kalırsınız geriye… Olması gereken de bu mudur? Yani demek istediğim, bazen kendi özel hayatlarımızda bir takım şeyler yaşıyoruz. Bunu aileye yansıtmak ne denli doğrudur?
Eğer ailenin çocuk bireylerinden iseniz olması gereken bu değil, aileyle her zaman her şey paylaşılabilir. Paylaşılabilir ama paylaşılmaz. Bazen ailenin yapısı, bazen karşı çıktıkları veyahut onayladıkları şeyler… Ancak gizli saklı büyük bir işe de kalkışılmaz, yapacağınız en büyük çılgınlık okuldan kaçıp arkadaşlarınızla masum eğlenceler olmalıdır bence! Ancak eğer ailenin ebeveynleri iseniz… Bence her şey yansıtılmamalıdır, iki kişi eğer arasında çözebiliyorsa, yansıtılmamalıdır. Evet aile içinde ortak kararlar alınmalı ancak bir sıkıntı çıktığında, hele de okul çağında bir çocuk var ise; bu yansıtılmalı mı?
Ben buna karşıyım, çünkü bazen yaşıyorum bu durumu. İş yerinde bir problem yaşadığında bunu kapının ardında bırakmayı öğrenmeli ebeveynler. Kardeşleriyle bir problem yaşadıklarında bunu çözüm odaklı olarak düşünüp işin sonunda size gelmemeliler. Biriyle sorun yaşadığında o an orada çözemeyecek kadar içine kapanık biri dahi olsanız getirmeyin aile içine… Çünkü bir kalp öylesine kolay kırılır ki. Ve bazen bir yanlış, insanın canını yalnızca sevdiği kişilerden geldiğinde yakar. Biri sizin için doğru olmayan bir şey yaptığında yalnızca bunu yapan insana verdiğiniz değer ve sevgi kadar incinirsiniz. Ve aile, kabul edilip edilmesin önemsiz, en değerli yuvadır…
Hayatınızın bir dönemi aile içinde çocuk olursunuz. Ancak bir dönem gelir geçer ve artık bir aile içinde ebeveyn sizler olursunuz. Bazen bunun farkındalığı olmuyor insanlarda… Ben bu ailedeyim, işte annem ve babam diyen bir çocuğun günün birinde şöyle diyebileceğini düşünmüyorsunuz; ”Ben bu ailedeyim, işte çocuklarım ve ben de anneleriyim/babalarıyım.”. İşte tam da bu yüzden bir örnek teşkil eden ebeveynler bunun farkındalığını kapmalılar. Ve bunun için etrafta konferanslar, seanslar, kuruluşlar gibi birçok örnek var… Ancak böyle bir durum; yine, yalnızca günün sonunda; yatağa girdiğinde düşünceleriyle baş başa kalınan bir insanın o an çözmesi gereken bir problemdir. Hiçbir doktor, bir hastasını iyileştirdiğini söyleyemez. Çünkü her şey burada biter, tam kafanın içinde.