Acı, sadece canımızı yakmak üzere, kaderin de sorumlu olduğu bezdirme olayı mıdır? Derdim var, yaklaşma sözünü hepimiz işitmişizdir. Peki istenen bu yalnızlık nasıl değerlendiriliyor? Sabırla ve acının ne anlatmak istediğini anlama çabası içinde değerlendirilmediği kesin. Mevlana’nın da dediği gibi “Sıkıntı yok efendiler, dert insana yol gösterir.” Acı, aslında yol gösteren veya hayatta anlam arayışı içinde olan kişilerin akıl hocasıdır. Acı aslında rehberdir. Örnek olarak: Müzik dünyasının gelmiş geçmiş en büyük insanlarından olan Mozart’ta, Tourette Sendromu mevcuttu. Bu hastalık aynı şeylerin sonsuz kez tekrarlanmasına yol açar. Notalama yeteneğinin buradan geldiği düşünülüyor. Bu sendrom, Mozart’ı müziğin zirvesine yerleştirmiştir. Mozart, bu sendromdan dolayı saçmalamaktan korksaydı sahi ne olurdu? Müzik dünyası öksüz kalırdı herhalde. Fizik kanunları ve matematik konusunda muhteşem çalışmalara imza atan Newton, Asperger Sendromu’na sahipti. Asperger Sendromu’nda beynin tüm lobları ayrı ayrı çalışır. Bu yüzden birden farklı alanda uzmanlaşabilirler. Hastalığın birçok negatif getirisi olmasına rağmen, Newton’u birçok alanda da mucizevi başarılara götürmüştür. Acı, sorumluluktur. Sana bahşedilen acının, sorumluluğun bilincinde yaşamak özgürleştirir. Birçok dâhi acıların yüzeyselliğinden arınamasaydı, tabiri caizse arabeske bağlasaydı dünyayı tepsi, salt çizimleri harika eserler olarak değerlendirirdik. Yüzeysellikten arınıp özgür ve özgün performansı, acıya kulak vererek gerçekleştirmiştirler. Yani yaşam aslında acı çekmektir. Yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktır. İnsanın Anlam Arayışı ile deneyimlerini ve acının ne ifade ettiğini anlatan Viktor Emil Frankl, bir insanın umudunu yitireceği bir yerde yani toplama kampında acılarını baş tacı yapmıştır ve bu tutumu ile birçok insana acı kadar rehber olmuştur. Başarılı insanların en çok kullandığı sözdür, çok acı çektim. O anları hüzünle hatırlasa da getirileri onu özgürleştirmiştir. Halıyı sopayla döven birinin derdi, halıya zarar vermek değil, tozunu almaktır. Rehber eksikliğini Tanrı, acı ile telafi etmiştir. Yani acı Tanrı’nın hediyesidir. Acıya karşı sorumluluğunu bilen kişi, asla pişman ölmeyecektir. Acıların derinliğine kulak verin. Birçok dâhinin yaptığı gibi. (Van Gogh, Darwin, Beethoven…)
Abonelik
0 Yorumlar