fbpx

6FFC565A 8F52 4A89 8838 09AB3519A09C 9c68a217Çiçekler çoktan açıp soldu, bahar gelip geçti. Dünya doğayla doyumsuzca renklendi ve yazın ortasında, bozkıra uyup sararmayı seçti. Yaşamın da mevsimler gibi hızla geçtiğini fark ettiğimde küçücük bir kız çocuğuydum. Ben gökyüzüne bakmakla çok meşgulken günler, mevsimler ve acımasızca yıllar geçti. Koştum hayatı yakalamak için, babam geç kalmayı hiç sevmezdi, alışkanlık olmuş olacak ki geç kalmak benim için hep en korkunç kabustan bile çok daha korkunçtu. Geç kalmayacağım diye acele etmekten ne gözümün önündeki güzellikleri görebildim ne de güzel anılar biriktirebildim. Derken bir gün, bir adam çıkageldi. Işıl ışıl gözlerini gözlerime dikerek “Yavaşla.” dedi bana. Ne yapacağımı, ne hissedeceğimi anlayamamıştım, açıkçası korkmuştum. Bir kez olsun durmak istedim, yavaşlamak değil. Gerçekten durmak. Başımı kaldırarak beni içinde olduğum maratondan çıkarmak üzere olan adama baktım. Seçmek zorundaydım. Ya geç kalırsam? Hayata geç kalmak istemiyordum ama bu adamı yalnız bırakmak da istemiyordum. Peki ya, ya hem hayata hem de bu adama geç kalırsam? Karar verdim. Yavaşlamayı seçtim, geç kalacağımı bile bile. Ama yavaşlayamadım, hayat çok hızlıydı ve ben nasıl yavaşlanılır bilmiyordum. Korktum ama yanımdaki adam bana güç verdi. Kendisiyle aynı hızda olmam için elimden bile tuttu. Bense ne yapacağımı bilemeyerek gülümsedim ve bu adamın iyice yanına sokuldum. Hiç tanımadığım bir yabancıydı bana hayatı görmeyi öğreten. Annemin hiçbir şey bilmediğini düşündüm, çünkü sıkı sıkı tembihlemişti bana yabancılar sadece zarar getirir diye. Belki de onun hikâyesindeki yabancı bendim. Her neyse, başta birbirimize alışmak zordu. O benden hızlı olmayı ve geç kalmamayı öğrenirken ben de ondan yavaşlamayı ve anın tadını çıkarmayı öğrendim. Uyumu yakalayana kadar kaç kez düşüp kalktık bilmiyorum ama en sonunda uyum sağlamayı başardık. Yavaşlamayı, anın tadını çıkarmayı çok sevmiştim ama onun hızlı olması gerekiyordu. Sanki hayatım boyunca koşturup durmamış gibi bunu kabullenemeyerek yavaşlaması gerektiğini söyledim. Beni dinledi, her zaman beni dinlerdi ve ne olduysa o günden sonra oldu. Solmuş yapraklarımın tekrar canlanmayacağının farkındaydım ama bilmediğim bir şey vardı, onun yapraklarını da solduruyordum. Bana yaşamı verirken benim lanetimi almıştı. Ölüyordu, korktum. Elimde avucumda ne varsa vermeye çalıştım, verdim de. Her şeye katlanabilirdim, yeter ki o eskiden olduğu gibi yaşam ve umut dolu olsundu. Onun için ölmeye bile hazırdım. Kabul etmedi. Ona söylemeden kaç gece tanrıya yalvardım. Benim canımı ona versin, o hayatta kalsın istedim. Olmadı. Benden tek bir şey istedi, son bir kez sesimi duymak. Tamam dedim, bende onun sesini duymak istiyordum yemin ederim. Ama onun için koşturmak beni o kadar yormuştu ki uyuyup kaldım. Bana yazdı, sesimi duymak için yalvardı ama duymadım. Görmedim. Uyandığımdaysa o çoktan gitmişti ve ben, en çok korktuğum şeyle baş başa kalmıştım. Geç kalmıştım.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorumlar
Satır içi yorumlar
Tüm yorumları görüntüleyin

Okuyucuların Beğendiği İçerikler

Birçok kişinin ‘’zor ama maaşı iyi, garanti meslek gibi’’ düşünceleriyle ün kazanmış bir bölüm olan tıp fakültesini size en ince detaylarıyla aktaracağım. Öncelikle fakülteye gelmeden önce kendinizi ilk gün yapılacak çaylak şakasına ve ileri zamanlarda daha siz TUS isimli bölüm seçmenize yarayan sınava girmeden ‘’Sen ne doktorusun? ‘’ veya diş hekimliği ayrı bir bölüm olmasına […]
Yaşanan herhangi bir gün hiç yaşanmasaydı, her şey daha farklı olur muydu? Misal dün hiç yaşanmasaydı veyahut bundan yıllar önce bir gün hiç yaşanmasaydı yine aynı mıydı hayatınız? Kadere inanmak subjektif bir bakış açısı olarak görünebilir ancak hayatın akışı olarak farklı bir yerden durumu ele alabiliriz. Bütün malzemeleri özene bezene kesip, doğrayıp harika bir yemek […]
Herkesin ölmeden görmek isteyeceği bir yer vardır. Yoksa da henüz keşfetmemiştir… Benim için burası Norveç. “Soğuk Cennet” veyahut “Kuzeyin İncisi” denilen bu ülkenin lanse ettiği imajı bir görseniz aşık olmamak elde değil. O yüzden henüz kendi ülkenizi keşfetmediyseniz ileride belki yol arkadaşım olabilirsiniz! Norveç ”Soğuk Cennet” Ülkenin yönetim biçimi anayasal monarşi ve başkenti Oslo‘dur. 385,207 […]
Her kitap ayrı güzel, dünyasına girdikten sonra… Ama bazı başyapıtlar vardır, gerçekten okumak zevk verir. Okudukça içine düşer, yeni bir dünyanın kahramanı olursunuz. Herkes için değişebilecek bir liste… Daha iyisi varsa da ben okuduğum kadarını biliyorum ve bunlar şu an en iyisi! Daha birçok türde konuşulacak kitaplar olsa da üç ayrı türde üç başyapıt derledim, […]

İlgini Çekebilir

Çoğumuzun, adını belki de hiç duymadığı fakat yaşamımızda denk gelebileceğimiz, farkında ve bilinçli olduğumuz takdirde erken tanı ve tedavi seçeneklerini düzenleyebileceğimiz, benim ise özel eğitim alanında tanıştığım bir sendromdan bahsetmek istiyorum sizlere: DiGeorge Sendromu. DiGeorge Sendromu (DGS) 22. kromozomun (22q11) delesyonu (kromozomun bağlı bulunduğu parçadan kopup silinmesi, yok olması) ya da translokasyonu (kopan veya kaybolan […]
“Sisyphus’u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: yakalamış iki avucuyla kocaman bir kayayı ve de kollarıyla bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı, […]
Bugün 10 Mart 2022. Gülistansız 796. gün “Ne durumdayım biliyor musunuz? Ölüm Allah’ın emri, ölüm dünyada var. Gençlerin ölümü zor ama biz her gün yeniden ölüyoruz. Her gün… Toprağa bile basmaya kıyamıyorum, acaba kızım içinde olabilir mi diye. “ 21 yaşında, Tunceli’de bir üniversite öğrencisiydi Gülistan Doku. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. […]
Bir girişim fikriniz var ve bu alanda bir marka oluşturmak istiyorsunuz ya da henüz küçük bir işletmesiniz ve işletmenizi büyütüp kârınıza kâr katmak istiyorsunuz. İşte bu yolda atmanız gereken ilk adım markalaşmak olmalıdır. Peki marka nedir?                Marka yalnızca kalabalık bir pazarda sizi diğerlerinden ayıran isim, logo ve slogandan ibaret değildir. Markanız insanların sizinle etkileşimde […]